Düşünmem için bir dakika verin. Ateş hattından uzaklaş. | Open Subtitles | إعطنى لحظه لأفكر جيدا أخرجى من منطقة النار |
Biliyorum. Şimdilik vaskülit olduğunu Düşünmem için bir sebep yok. | Open Subtitles | نعم، أعلم ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية |
Biliyorum. Şimdilik vaskülit olduğunu Düşünmem için bir sebep yok. | Open Subtitles | نعم، أعلم، ليس لدي سبب لأفكر في التهاب الأوعية |
Ona Düşünmem için biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve direkt buraya geldim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنّني بحاجة لبعض الوقت للتفكير في الأمر وقدمت إليكِ بعدها مباشرةً |
Pekâla, Düşünmem için zaman lazım. Düşünmeliyim. | Open Subtitles | حسنا ، يجب أن أجد الوقت للتفكير يجب أن أفكر |
Ama gerçekten, bahçecilik hareketinde olmak istediğim kişiyle ilgili daha cesur Düşünmem için ilhamım oldu. | TED | لكنها بالفعل ألهمتني لكي أفكر بجرأة أكبر عن القاعدة التي أريدها في حركة الحدائق. |
Sanırım ilişkimizin geleceğini Düşünmem için biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | اعتقد أني بحاجة للخلو بنفسي قليلاً كي أفكر بمستقبل علاقتنا |
Ama bu bana ne kadar ileri gitmek istediğimi Düşünmem için zaman veriyor. | Open Subtitles | لكنها تعطنى الوقت لافكر عن البعد الذى سوف اصل اليه |
Hepimiz öleceğiz, ve şu yatakta yatmak bana söylemem gereken şeyleri Düşünmem için zaman verdi. | Open Subtitles | و الاستلقاء على هذا السرير يعطيني الوقت لأفكر بكل الأشياء التي لم أقلها |
Bana Düşünmem için bir çok şey verdin. | Open Subtitles | لقد اعطيتني حقاً الكثير من النصائح لأفكر فيها |
Bunu Düşünmem için bana zaman tanı. Bu arada onlara gülümse, bir fikir bulana dek bu bize zaman kazandırır. | Open Subtitles | امنحيني بعض الوقت لأفكر بهذا وفي نفس الوقت أعطهم ابتسامة |
Tamam, baksana, sen, sen bunu Düşünmem için birkaç günlüğüne ona bakabilir misin? | Open Subtitles | حسناً، هل يُمكنكِ أن تمهليني بضعة أيام لأفكر بالأمر؟ من فضلكِ؟ ـ كلا ـ عليّ التفكير حيال هذا، إنها مسؤولية كبيرة |
Bana Düşünmem için bir gün izin ver. | Open Subtitles | لأخبركِ بشيء، أمهليني يوماً لأفكر بالأمر، إتفقنا؟ |
sadece Düşünmem için bana zaman tanı, tamam mı? | Open Subtitles | أعطني مهلة فقط لأفكر بها, حسناً؟ |
Pekala, Düşünmem için zaman lazım. Düşünmeliyim. | Open Subtitles | حسنا ، يجب أن أجد الوقت للتفكير يجب أن أفكر |
- Düşünmem için zaman gerekli. | Open Subtitles | لن أتكلم الآن لكنني أحتاج بعض الوقت للتفكير |
Belki de Düşünmem için bir sebeptir bu. | Open Subtitles | أنت لا تركّز على عيوبهم ربّما هذا يعطيني شيء للتفكير به |
Düşünmem için birkaç saniye verir misiniz? | Open Subtitles | حسناً،أعطني دقيقة لكي أفكر في حل للموضوع. |
Ne yaptığımı Düşünmem için beni arka koltuğa göndermiştin. | Open Subtitles | لقد ارسلتني الي المقعدا لخلفي كي أفكر فيما افعله |
Tamam. Bana Düşünmem için zaman ver. | Open Subtitles | أعطِني بعض الوقت لافكر |
Birincisi, bana ne yaptığımı Düşünmem için gereken zamanı veriyor. | Open Subtitles | الأول , يعطينى الوقت لكى افكر فيما فعلته |
Çünkü bir cinayet gizemi yazarı olarak kötü bir adam gibi Düşünmem için yüksek bir maaş alıyorum. | Open Subtitles | لأنّ بصفتي روائي بوليسي، فمدفوع لي بكثرة لأفكّر كرجل سيء. |