İyi bir sigorta satıcısı düşünmen için zaman vermezdi. | Open Subtitles | تامين جيد ايها البياع لا يعطيك المجال للتفكير بلامر |
Bunu düşünmen için sana biraz zaman vereceğim. | Open Subtitles | سوف اسمح لك الان بلحظه للتفكير فى هذا الموضوع |
Bunu düşünmen için altı haftan var. Ne diyorsun? | Open Subtitles | كان لديك ستة أسابيع لتفكر فى ذلك ماذا تقول ؟ |
Del'e yaptıklarını düşünmen için birkaç saat yalnız kalacaksın. | Open Subtitles | سنمنحك بضع ساعات من الهدوء لتفكر فيما فعلته مع ديل. |
Ne yaptığını düşünmen için seni oraya canlı gömmeliyim. | Open Subtitles | يجب علي ان ادفنك هنا سأعطيك وقتا لكي تفكر |
Bir kaç günlüğüne uzaklaşıyorum ve sana düşünmen için zaman tanıyorum. | Open Subtitles | سأذهب ليومين وأعطيكِ وقتاً لتفكري |
düşünmen için sana biraz zaman vereceğim. | Open Subtitles | يعطيني الحق في إبداء الرأي سأعطيك مهلة للتفكير بشأن هذا |
Sormam lazım, cerrahi müdahaleyi düşünmen için seni ne harekete geçirdi? | Open Subtitles | يجب أن أسألكِ، ماذا دفعكِ بالضبط للتفكير في إجراء الجراحة؟ |
Numaranı almana değdi mi değmedi mi düşünmen için tekrar şans veriyorum. | Open Subtitles | أنا أقدم لكي فرصة للتفكير ما إذا كان هذا الرقم هو قيمة ما بذلتيه من جهد. |
Yok. düşünmen için birkaç gün izin vereceğim. | Open Subtitles | كلاّ، سأمنحك يوماً أو يومين للتفكير بالموضوع |
Bak ne diyeceğim, geleceğini düşünmen için sana biraz zaman vereyim. | Open Subtitles | سأقول لك شيء ، لماذا لا أعطيك بعض الوقت للتفكير في مستقبلك ؟ |
Bu sana dondurmadan daha iyi bir şey düşünmen için zaman tanıyacak. | Open Subtitles | مما سيمنحني زمناً للتفكير فيما هو أفضل من المثلجات |
Sana düşünmen için bir gün vereceğim yoksa kendim söylemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | اسمع، سوف أمهلك يوم آخر لتفكر بالموضوع و لكن بعد ذلك عي بأن أخبرها بنفسي |
İyice düşünmen için. | Open Subtitles | لتفكر في الامر لكن إذ لم أحصل على ما أريد |
Rackham, fikrini değiştirmezsen düşünmen için seni revire postalamamızı söyledi. | Open Subtitles | يقول"راكام"إن لم تغير رأيك, سنرسلك إلى المشفى لتفكر في الأمر. |
Tekrar düşünmen için bu geceyi burada geçireceksin. | Open Subtitles | أنا سأعطيك ليله واحده هنا لتفكر مليا |
düşünmen için şafağa kadar zaman veriyorum. | Open Subtitles | سأعطيك إلى شروق الشمس لتفكر بالأمر. |
Yeniden ayağa kalktığında, düşünmen için bahane olur. | Open Subtitles | هذا شئ لتفكر به عندما تقف على قدميك |
düşünmen için sana bir süre vereceğiz. | Open Subtitles | نحنُ سنمهلك قليلاً من الوقت لكي تفكر |
Seni bu gece düşünmen için hapishaneye gönderiyorum. | Open Subtitles | سأمنحك ليلة في السجن لكي تفكر في الامر |
Sana bu odanın içinde düşünmen için para veriyorum. | Open Subtitles | ادفع راتبك لتفكري داخل هذه الغرفة |
düşünmen için sana zaman vereceğim. | Open Subtitles | سأمهلكِ بعض الوقت لتفكري بالأمر. |