İki uzun ay boyunca ayaklarını Kral'ın düşmanlarının ateşinde ısıttın. | Open Subtitles | لمدة شهور طويلة حرقت رجلك بالنار من قبل أعداء الملك |
Bu yüzden zayıf yanlarımızın farkına vararak bunların demokrasi düşmanlarının elinde bize karşı bir silah olarak kullanılmasına engel olmak hepimizin sorumluluğu altında. | TED | فهي مسؤوليتنا جميعًا إذًا أن نعرف نقاط ضعفنا ونحرص على ألا تستخدم كسلاح بأيدي أعداء الديموقراطية. |
Kurbanlarına düşmanlarının kendileri olduklarını gördürmek için daha çok askeri işkence tekniklerini kullanıyor. | Open Subtitles | غالبا يستعمل أساليب التعذيب العسكرية ليجعل ضحاياه ينظرون إلى أعداءه على أنهم أعدائهم |
Eğer nehir kenarında oturup, yeterince beklersen düşmanlarının cesetlerinin akıp gittiğini görürsün. | Open Subtitles | إن جلستِ بجانب ضفة النهر وإنتظرتِ لوقت كافي فسترين جثث أعدائك تطفو عليه |
Işığın Tanrısı düşmanlarının yanmasını istiyor Boğulmuş Tanrı, boğulmalarını istiyor. | Open Subtitles | آله النور يريد أعدائه أن يحترقو, إله الغرق يودهم غرقى. |
Devletin sadakatsiz düşmanlarının listesinde... benim adım nerede yer alıyor? | Open Subtitles | تُرى أين يظهر إسمي في قائمة أعداء الولاية الخونة؟ |
Annem bana babamın düşmanlarının ebediyen düşmanım olmasını söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني أمي بأعداء أبي اصبحوا للأبد أعداء لي |
Her şekilde halk düşmanlarının üstesinden gelmeliyiz. | Open Subtitles | علينا مُضاهاة أعداء البلاد فطنةً وتفوقاً في كل مواجهة معهم. |
Yoğun balıkçılık faaliyetleri de diğer rakipleri ve düşmanlarının sayısını azaltmış. | Open Subtitles | بينما صيد سمك أكثر من اللازم خفّض أعدائهم ومنافسونهم |
Eşlerini korumak ve düşmanlarının eşlerini almak için dövüşüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقاتلون لكي يحمو رفقائهم وليطلبو أعدائهم |
4 bin yıl önce savaşçılar, düşmanlarının aklını yağa batırılmış samanları yakarak elde ettikleri duman bombaları ile karıştırıyorlardı. | Open Subtitles | منذ أربعة ألاف عام كان المحاربون يشتتون أعدائهم بسكب الدهن علي كومة من القش وإضرام النار بها |
düşmanlarının ne maldan yapıldıklarını onları neyin güçsüz yaptığını anlamak için yeterli bir zaman. | Open Subtitles | إنّه مخزونٌ جيد من الوقت، للتعلم حول ما يجعل أعدائك أقوياء، وما يجعلهم ضعفاء |
düşmanlarının kendilerini görünmez kılan güçleri var. | Open Subtitles | أعدائك لديهم القدرة على جعل أنفسهم غير مرئيين. |
düşmanlarının kurşun geçirmez olduğunu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نحنُ سنخبره أن أعداءه أصبحوا مضادين للرصاص |
Bu çocuğun gerçek amacını düşmanlarının öğrenmesini istemiyor. | Open Subtitles | هو لا يريد أن يكشف الغرض الحقيقى لهذا الطفل الى أعدائه |
Colin'in katilini yakalasak bile bu sadece babanın düşmanlarının seni bulmasına yarayacaktır. | Open Subtitles | حتى لو قبضنا على قاتل كولن ذلك سيترك فرصة لأعداء أبيك لإيجادك |
Herhangi biri kim olduğunu öğrenirse, düşmanlarının hedefi haline gelir. | Open Subtitles | إن علم أي منكم بهويته، فسيصبح هدفاً لأعدائه... |
Ama o adamların bazıları, senin düşmanlarının düşmanlarıdır. | Open Subtitles | ولكن بعض هؤلاء الرجال هم اعداء اعدائك |
- düşmanlarının listesini tuttuğum için. | Open Subtitles | لأنني احتفظ بقائمة أعداءك |
Gün içinde gün yüzüne çıksaydın, düşmanlarının kim olduklarını görürdün. | Open Subtitles | , أترى , إن ظهرت في وضح النهار ستعرف من هم أعداؤك |
Galipler acımasızdı ve düşmanlarının en temel insan haklarını bile hiçe saydı. | Open Subtitles | وكان المنتصرون قاسية ونفت حتى الإنسانية الأساسية من خصومهم هزم. |
düşmanlarının evinde, saniyede 50 kalp atışıyla oldukça telaşsız. | Open Subtitles | هدوء في عرين عدوه بمعدل نبضات القلب تصل للـ50 |
Gürültücü adalet tutumları ile düşmanlarının kanlarını dökmek istediler. | Open Subtitles | ويصرخون طالبين العداله ارادوا سفك دماء اعدائهم وكذلك دمائهم |
Karanlıkta oturup düşmanlarının resimlerine bakmaya saplantı derler. | Open Subtitles | الجلوس في الظلام والتحديق في صور أعدائكِ قد يعتبر كهوس |