"düşmesini" - Traduction Turc en Arabe

    • تسقط
        
    • السقوط
        
    • يسقط
        
    • سقوطها
        
    • يسقُط
        
    • من الوقوع
        
    • ليقع
        
    Yani onun da dönüp sırası gelince düşmesini mi istiyorsunuz? Open Subtitles تريد لها ان تذهب الى بيتها وان تسقط هي الاخرى
    ve bu denizaltılardan atılan bir füzenin tam Moskova'nın göbeğine düşmesini sağlamak eğer denizaltının Pasifik Okyanusu'ndaki konumunu bilmezseniz imkansız. TED وإنه من الصعب حقا معرفة كيفية جعل الصواريخ تسقط فوق موسكو، إذا كنت لا تعرف مكان الغواصة في وسط المحيط الهادئ.
    Robotun hemen düşmesini bekliyordum çünkü hiç sensör veya hızlı döngü yok. TED كنت أتوقع السقوط الفوري للروبوت، بسبب انعدام أجهزة الاستشعار وردود الفعل السريعة.
    Kurbanın düşmesini bir kenara atarsak iyi bir iskelet sağlığı var gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أن الضحية يملك هيكلا عظميا ممتازا، بغض النظر عن الإصابات جرّاء السقوط.
    Ekmeğin tereyağlı kısmının yere düşmesini biraz yazmıştım. TED كتبت فيه قليلاً عن الخبز المحمص الذي يسقط على الوجه المغطى بالزبدة.
    Eğer gerçekten hırslı hissediyorsanız, yağlı tarafı aşağı gelmeyecek şekilde düşmesini sağlayacak şekilde atmayı deneyin ki bu mümkün. TED وإذا كنت تشعر بالطموح فعلاً، حاول أن تدفعه بطريقة تجعله لا يسقط على الوجه المغطى بالزبدة، وهذا ممكن.
    Unutma, işin sırrı her an düşmesini beklemekte. Open Subtitles تذكري , السر أن تتوقعي سقوطها في أي لحظه
    düşmesini öğren. Yoksa sakatlanırsın. Open Subtitles تعلم كيف تسقط والا ستنتهى على كرسى متحرك
    Ben de onu söylüyordum. düşmesini bilmiyorsun. Tut. Open Subtitles هذا ما أحاول أخبارة بة مشكلتك أنك لا تعرف كيف تسقط بطريقة صحيحة
    O değerli anılarının yanlış ellere düşmesini istemezsin, değil mi? Open Subtitles لا تستطيع أن ترك ذكرياتك الغالية تسقط في الأيدي الخطأ, بلي؟
    Times Square'de, küçük kalabalıklar büyük topun düşmesini bekliyor ve izliyor. Open Subtitles وفي "التايمز سكوير" الشبان الصغار يتفرجون وينتظرون تلك الكرة ان تسقط
    Çiy düşmesini hiç duydun mu? Open Subtitles حسنا، كنت قد سمعت من قطرة الندى؟ هذا هو لا تسقط.
    Sonra etkisiz hale geliyor ve motorunu uygun olarak aktive ederek düşmesini önlüyor. TED ثم يستجيب لذلك ويتجنب السقوط من خلال إدارة المحركات بشكل مناسب.
    Bu hergün 10 tane içi çocuk ve bebek dolu jumbo jetin düşmesini engellemekle eşdeğerdir. TED هذا يوازي منع 10 طائرات جامبو ممتلئة بالرضع والأطفال من السقوط كل يوم.
    Bir kere harekete geçti mi, kütüklerin düşmesini hiçbir şey engelleyemez. Open Subtitles عندما يتحرر ذلك, لا شئ سيمنع هذا الجزع من السقوط
    Yumurtlama zamanı gelince, şu gördüğümüz erişkin gibi tek yaptığı şey yumurtayı salıp, yere düşmesini sağlamak. Open Subtitles وعندما يحين الوقت لتبيض، وهذه الحشرة تقوم بذلك، فإن كل ما تفعله أن تنفض البيض وتدعه يسقط على الأرض.
    Ayakkabının diğer tekinin yavaş çekimde yere düşmesini izlemek gibiydi. Open Subtitles كان مثل مراقبة الحذاء الآخر يسقط في حركة بطيئة
    Şimdi ne olacak, yemeğin gökyüzünden düşmesini mi bekleyeceğiz? Open Subtitles إذن ، ماذا الآن ؟ ننتظر حتى يسقط الطعام من السماء ؟
    İşin sırrı, her an düşmesini beklemekte. Open Subtitles السر أن تتوقع سقوطها في أي لحظه
    İşin sırrı, her an düşmesini beklemekte. Open Subtitles السر أن تتوقع سقوطها في أي لحظه
    Eğer bu dünyanın sonu olacaksa ay yerine et düşmesini tercih ederim. Open Subtitles إن كانَ العالم سينتهي، فأتمنّى أن يسقُط اللّحم بدل القمر.
    Bütün bu şeyin okyanusa düşmesini engelleyecek olan şey ne? Open Subtitles ما الذي يمنع هذا الشيء من الوقوع وسط المحيط؟
    Terfi edildiğimden beridir kucağıma düzgün birinin düşmesini bekliyorum. Tut şunu. Open Subtitles لقد كنت أنتظِر شيئاً لائِقاً أحقّق فيه ليقع بين يديّ منذُ أن تمّت ترقيتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus