| Neden veya nasıl düştüğünü bir türlü öğrenemedim... ama bazı şüphelerim var elbette. | Open Subtitles | أنا كنت غير قادر على إكتشاف اذاي أو كيف سقطت بالرغم من شكوكي |
| 30 metreden bir çukura düştüğünü göze alırsak, gayet iyi durumda. | Open Subtitles | سقطت أنها بإعتبار مذهل وهذا الوادي إلى قدم 100 إرتفاع من |
| Ve sonunda, küçük adamın büyük adamın içine düştüğünü duyacağız. | TED | و في النهاية، سنسمع الأصغر منهما يسقط على الآخر. |
| Örneğin birinin suya düştüğünü görseniz ne yaparsınız? | Open Subtitles | ماذا ستفعل لو رأيت أحدهم يسقط فى الماء ؟ |
| DA yazın başında bana geliyor ve gökyüzünün düştüğünü söylüyor | Open Subtitles | لقد قابلني المدعي العام بدايه الصيف واخبرني ان السماء تسقط |
| Tepedeki gün ışığının eğimli bir yere düştüğünü varsay. | TED | نفترض سقوط أشعة الشمس في السماء على منحنى مائل. |
| Ve bu 6 yaşındaki kızın maymunların arasına düştüğünü gördük. | Open Subtitles | ورأينـا فتاة في السادسة من العمر سقطت داخل بيت القردة. |
| Genç bir kızın 15 metrelik bir kuyuya düştüğünü duydum. | Open Subtitles | انا للتو سمعت بأن فتاة سقطت في بئر عمقه خمسون قدما |
| Koca Göz, helikopterin düştüğünü sanıyoruz. Ne görüyorsunuz? | Open Subtitles | بيغ آي, فايبر, نظن أن المروحية لوتش سقطت, ماذا ترون؟ |
| Topun buraya düştüğünü düşünmek için bir sebep yok. | Open Subtitles | حسنا , ليس هناك سبب ل اعتقد ان الكرة سقطت هنا. |
| Bana gökyüzünden düştüğünü gördüğünüz şeyden biraz daha bahsedebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع ان تخبرني بالمزيد عما رايته يسقط من السماء نعم.. |
| - Çoğu zaman kıç üstü düştüğünü gördüm. - Bir büyülü an vardı. | Open Subtitles | لقد رأيته يسقط على مؤخرته في اغلب الوقت لقد قام بلمحة سحرية |
| Bak kilerde her kim varsa üç kurşun isabet etti... düştüğünü duydum. | Open Subtitles | إسمع ، أيّا ما كان في هذا القبو لقد أ ُصيب بثلاث رصاصات ، وقد سمعته يسقط |
| İnsanlar art arda sekiz bomba düştüğünü ve sonrasında güvende olduğunu öğrendi. | Open Subtitles | الناس تعلموا أن ثمانية قنابل تسقط فـى صـف واحـد ثـم يصبـحون أمنين |
| Arabadan bir paket düştüğünü gördük ve sahibine geri götürmek istiyoruz. | Open Subtitles | لقد رأينا حقيبة تسقط من أحدى السيارات ونحن نريد أن نعيدها |
| Kimse radyodan birinin düştüğünü göremez. | Open Subtitles | لا اظن ان اى شخص سوف يراك وانت تسقط خلال الراديو يا سيدى |
| Köylüler bir gece önce gökten bir şeyin düştüğünü gördüklerini söylediler. | Open Subtitles | رأوا سقوط شيء من السماء في الليلة السابقة |
| Görüntüler, uçağın okyanusa düştüğünü doğruluyor. | Open Subtitles | الصور التي تظهر أمامكم تؤكد بالفعل ان الطائرة بالفعل تحطمت بالبحر |
| düştüğünü ve eve bağlamak zorunda olduğunu. | Open Subtitles | قولي انك سقطتِ واضطررت على التوقف من أجل أحد يقوم بتوصيلك |
| Tutatis aşkına, onun sihirli iksir kazanına düştüğünü biliyorum ama o beni sürekli şaşırtmaya devam ediyor... | Open Subtitles | بحق توتاتيس ، انا اعرف أنّه سقط في قدر الجرعة السحرية لكنّه لن يتوقّف عن إدهاشي |
| Adli tıp, cesedi taşırlarken bir tanesinin Casey'nin cebinden düştüğünü düşünüyor. | Open Subtitles | المعمل الجنائيّ يظن أن قرصًا سقط من جيبه إبّان نقل جثمانه. |
| İki hafta önce onun düştüğünü anladığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | إنهم أيضاً يعتقدون أنه كان قد إكتشف سقوطها منذ أسابيع |
| Uçağının okyanusa düştüğünü söylediler. | Open Subtitles | قالوا بأنّ طائرتك تحطّمت بمنتصف المحيط |
| Cam kenarından kayıp, 10 kat aşağı düştüğünü duymak ister miydin? | Open Subtitles | هل أردتَ ان تسمعين بانه سَقطَ مِنْ خلال النافذة عشَر طوابقِ؟ |
| İlk olarak enerjinin depolayışının düştüğünü ve ayrıca videonun da durduğunu fark ediyorsunuz. | TED | لذلك اول ما تلحظون هو انخفاض الطاقة المستخلصة ويتوقف بث الفيديو ايضا |
| Biz gelmeden önce ayağının takılıp düştüğünü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكر ماجرى حين تعثرت وسقطت قبل دخولنا إلى هنا؟ |
| Enkazın bazı parçalarının ormanın içine düştüğünü biliyoruz. Bu yüzden yarın yürüyüşe çıkacağım. | Open Subtitles | الآن، نعرف أن بعض الحطام قد سقط داخل الغابة ولهذا سأذهب غدًا بجولة بداخلها |
| Onu ittiğimi onun da düştüğünü hatırlıyorum. Kafasını da çarpmıştı. | Open Subtitles | يبدو أننى أتذكر أننى قد دفعتها أسقطتها و ارتطمت رأسها |