Galiba bir hırdavat dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يعمل في متجر للأجهزة. أنه متزوج. |
Gündüzleri, ayakkabı dükkanında çalışıyor, geceleri, müşfik sevgilisi Remington ile yaşıyordu. | Open Subtitles | في الصباح يعمل في متجر للأحذية و في الليل يمضي وقته مع الألة الطابعة |
Evcil hayvan dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | أتعرف هو يعمل في متجر لبيع الحيوانات الأليفة |
Adamı buldum, bir lokma dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | و وجدته إنه يعمل في محل لبيع الدونت |
86'ncı sokakta, bir araba dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل في محل سيارات في شارع الـ86. |
Baba Malcolm bir broker anne ise bir antikacı dükkânında çalışıyor. | Open Subtitles | الاب مالكولم سمسار بالبورصة الأم تعمل بمحل آثريات |
Hayır, hayır, o... Pico'daki bir balık dükkânında çalışıyor. | Open Subtitles | لا انها تعمل بمحل اسماك الزينة فى بيكو |
"Queen Caddesi'ndeki DVD dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يعمل في متجر الدي في دي في شارع كوين |
Şey, baban nalbur dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | حسناً ، والدك يعمل في متجر المعدات |
Bizimle yaşıyor, video dükkanında çalışıyor insanların evlerini soyuyor. | Open Subtitles | يقيم معنا، يعمل في متجر فيديو، يسرق منازل الناس! |
- Pekala, karakter bir "nostalji dükkanında" çalışıyor. | Open Subtitles | ـ هو يعمل في متجر |
Burke'de bir silah dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | "يعمل في متجر للسلاح في "بيرك. |
Oakland'ın yolunun üzerindeki köprünün orada müzik dükkanında çalışıyor, Antonio'nun. | Open Subtitles | يعيش بعد الجسر في (أوكلاند) يعمل في متجر (أنتونيو) للأدوات الموسيقية |