Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي تفرد جناحيها و تتسبب بإعصار في الجانب الآخر من العالم |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي ترفرف بجناحيها و تتسبب بإعصار في الجانب الآخر من العالم |
Şimdi dünyanın başka bir bölgesine bakalım Orta Asya'nın Eski Sovyet Cumhuriyetleri. | TED | الآن دعونا ننظر إلي جزء آخر من العالم , الجمهوريات السوفيتية السابقة في وسط آسيا , عائلة الستان |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي ترفرف و تتسبب بإعصار على الجانب الآخر من العالم |
Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya sebep olabilir. | Open Subtitles | الفراشة التي ترفرف و تتسبب بإعصار على الجانب الآخر من العالم |
Tünel bizi sanal dünyanın başka bir bölümüne çıkaracak. | Open Subtitles | هذا نفق يأخذنا إلى قسم مختلف من العالم الافتراضي |
dünyanın başka bir yerindeyse... ... Birute Galdikas,vahşi orangutanları araştırmak üzere... ...Borneo ormanlarına gelmişti. | Open Subtitles | في مكان آخر من العالم في مكان آخر من العالم 'في غابة 'بورنيو |
dünyanın başka bir ucunda büyük bir haber peşindesin ama onun sesini duymak istedin. | Open Subtitles | أنت في النصف الآخر من العالم تلاحق قصة كبيرة، لكنك أردت سماع صوتها. |
Sadece dünyanın başka bir bölgesinde yaşanıyor. | TED | و لكنها تحدث في الجانب الآخر من العالم |
dünyanın başka bir ucundaki milyonlarca insanı göç etmesine ve bu insanların böylesine acımasız koşullarda acı çekmesinden bizim de sorumlu olduğumuzu her zaman aklımızda bulundurmalıyız. | TED | يجبد أن نكون غريبين مهووسين بأنفسنا لنتصور أن لدينا القدرة على دفع عشرات الملايين من الناس على الجانب الآخر من العالم على الهجرة والمعاناة بطرق مروعة من هذا القبيل. |
pek sokağa çıkmayan Juarez halkı, biz sokaklarda yürüdükçe orada durdu ve dünyanın başka bir ucundan insanların bu özel topluluk için geldiğini görüp ağladı. | TED | و الناس في خواريز، الذين عادة لا يخرجون الى الشوارع حتى لان الشوارع خطيرة جدا، كانوا يقفون هناك حرفيا و يبكون لرؤيتهم أناس اخرين من العالم قد ظهروا لذلك المجتمع بالتحديد. |
Ve şimdi dünyanın başka bir kısmına gidiyoruz. | TED | و الآن سننتقل إلى جزء آخر من العالم |
her boncuk dünyanın başka bir yerinden getirildi. | Open Subtitles | كل خرزة أتت من جزء منفرد من العالم |
dünyanın başka bir yerinde ise, Catalina, Amerika'ya girebilmenin ucuz olmadığını öğreniyordu. | Open Subtitles | وفي جزء آخر من العالم تعلّمت (كاتالينا) أنّ المجيئ الى (أميركا) ليس رخيصاً |
dünyanın başka bir parçasındaki Spinosaur fosilleri beslenme biçimleri hakkında daha çok detay vermiştir. | Open Subtitles | أعطتنا أحافير (سباينوصور) من أجزاء أخرى من العالم تفاصيل أكثر عن أنظمتها الغذائية |
Çok uzakta, dünyanın başka bir köşesinde ise ejderhalar yalnızca hayal mahsûlüydüler. | Open Subtitles | ...بعيدًا من هناك، في ركن آخر من العالم كانت التّنانين مجرّد نسج من خيال ! |