Aklınızın mucizesi dünyayı olduğu gibi görmesi değildir. | TED | ان عظمة الدماغ هو انه لا يرى العالم كما هو |
Onun yerine, renkler bize tamamen başka bir şey söylüyor: beynimizin aslında kendini dünyayı olduğu gibi görmek için geliştirmediğini. | TED | بدلا من ذلك فاللون يخبرنا شيءٌ مختلف تماماً أن الدماغ لم يتطور لكي يرى العالم كما هو فعلاً |
Ne gördüğümün farkındayım dünyayı olduğu gibi bırakmayı kabul etmeyen birini görüyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما أراه أنا أرى شخصاً لا يتقبل . العالم كما هو |
Buna alışmam uzun zaman aldı ama dünyayı olduğu gibi kabul ediyorsun. | Open Subtitles | أجل، أخذ مني أيضاً بعض الوقت كي أستوعب الأوضاع ولكنك ترين العالم على حقيقته .. |
Böylece zombilerin seni görmeye şartladığı bir dünyanın aksine ben dünyayı olduğu gibi görebiliyorum. | Open Subtitles | بهذه الطريقة, أستطيع أن أرى العالم على حقيقته. بخلاف الطريقة التي كيفك الأحياء الأموات على رؤيته بها. |
Çünkü o filmin dünyayı olduğu gibi değil, olabileceği gibi gösterdiğini biliyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يعرفون أنّ ذلك الفيلم يُظهر العالم ليس كما هو لكن كما ينبغي أن يكون |
dünyayı olduğu gibi ya da olması gerektiği gibi görürsün. | Open Subtitles | ترين العالم كما هو و ترين العالم كما يمكن أن يكون |
Çünkü bana yüzeyin altındakileri görebilen birisi gerekiyor, dünyayı olduğu gibi görebilen. | Open Subtitles | لأننى بحاجة لشخصاً ما بإمكانه رؤية ما خلف السطح ويرى العالم كما هو عليه حقاً |
Önümüzdeki birkaç hafta, dünyayı olduğu gibi görebilmen için sana yardım edeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | والأسابيع القليلة القادمة، سأساعدك لترين العالم كما هو حقاً، حسناً |
Biri dünyayı olduğu gibi kabullenmek, diğeri ise olmasını istediğimiz gibi düşünmek. | Open Subtitles | قبول العالم كما هو أو رؤيته على الطريقة التي ربما نريده أن يكون بها |
Birincisi, sen dünyayı olduğu gibi görmüyorsun. | Open Subtitles | قبل كل شيء أنت لم تشاهد العالم كما هو عليه |
dünyayı olduğu gibi kabul etmeyi öğrendin ama, değil mi? | Open Subtitles | ولكنك تعلمت كيف تتقبل العالم كما هو ، اليس كذلك ؟ ولكنك تعلمت كيف تتقبل العالم كما هو ، اليس كذلك ؟ |
dünyayı olduğu gibi mi görüyorsunuz yoksa siyasi partinizin istediğine göre mi? | Open Subtitles | هل ترى العالم كما هو حقاً أو كيف يريد حزبك السياسي أن ترى ذلك؟ |
Belki de dünyayı olduğu gibi kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | ربما عليناً حقاً أن نتقبل العالم كما هو عليه |
Ya dünyayı olduğu gibi kabul edersin ya da daha iyisini inşa edersin. | Open Subtitles | إما ان تقبلي العالم كما هو... أو تعملين لبناء عالم أفضل... |
Dünyayı, olduğu gibi resmetme arzusunu görüyorsunuz. | Open Subtitles | ترى الرغبة في رسم العالم كما هو حقا، |
Bu dünyayı olduğu gibi gören tek kişi o. | Open Subtitles | الوحيد الذي يرى العالم على حقيقته. |
Miranda'dan erken çıktım, biraz uyudum ve günün ortasında bütün hayaletlerim kaybolmuş gibi geldi ve dünyayı olduğu gibi gördüm. | Open Subtitles | تركت بيت (ميراندا) مبكراً نمت قليلاً و في الصباح شعرت أن أشباحي كلها اختفت و رأيت العالم على حقيقته |
dünyayı olduğu gibi görüyorum. | Open Subtitles | أنا أرى العالم على حقيقته |
dünyayı olduğu gibi kabul etmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن ترى العالم على حقيقته |
Bu karanlık sesleri derinden duyarsın fısıldar, fısıldar ve nihayet dünyayı olduğu gibi görürsün. | Open Subtitles | تلك الأصوات المظلمة في داخلك تهمس .. تهمس وأخيراً ترى العالم كما ينبغي أن يكون |