Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere. | TED | كانت الصلة الوحيدة بالعالم الخارجي هي شباك صغير في مكان أعلى من أن يُرى. |
Ve fiziksel dünyayla olan bağlantımın ne kadar da çabuk değiştiği beni çok şaşırttı. | TED | والذي كان مفاجئا بالنسبة لي هو كيف تغيرت بسرعة علاقتي بالعالم المادي. |
Patlamadan sonra dış dünyayla olan iletişimi kesecek. | Open Subtitles | بعد بدء العملية فإنه سيوقف وسائل الإتصال بالعالم الخارجي |
Sen Samar'ın dış dünyayla olan tek bağlantısısın. | Open Subtitles | الخارجى بالعالم سامار يربط الذى الجسر انتى |
Onlara nasıl güzel konuşmaları gerektiğini öğretmeliyiz, farklı fikirleri göstermeli ve okulda öğrendiklerinin dünyayla olan bağlantılarını görmelerini sağlamalıyız. | TED | علينا مساعدهم لتعلم كيفية إجراء محادثات حقا علينا أن نعرضهم لأراء مختلفة، وعلينا مساعدتهم على الرؤية كيف يرتبط ما يتعلمونه بالعالم الخارجي. |
Dış dünyayla olan tüm bağlarını koparmış. | Open Subtitles | قَطعَ كُلّ إتصالها بالعالم الخارجي. |
Judson, Kütüphanenin fiziksel dünyayla olan tek bağını kopardığı için tek sahip olduğumuz artık bu oda. | Open Subtitles | بما أن (جادسِن) قَطع إتصال المكتبة بالعالم الواقعي، فإن هذه الغرفة هي كل نملكه. |
Beşinci düzeyde bir disposofobik aynı zamanda bir agorafobik de olabilir bu da onun dış dünyayla olan bağını kısıtlar. | Open Subtitles | -حسناً {\pos(192,210)}المصاب برهاب الترتيب من الدرجة 5 قد يكون أيضاً مصاباً برهاب الأماكن العامة {\pos(192,210)}ما سوف يحدّ من علاقاته بالعالم الخارجي |