Dürüst olmam gerekirse bu konuda duygusal olarak kararsızım. | Open Subtitles | بصراحة, انا متضاربة عاطفياً حيال الموضوع |
Tamamında kafam karıştı Dürüst olmam gerekirse. | Open Subtitles | انا أحترت جداً بخصوص الموضوع كله ولم افهمه بصراحة |
Dürüst olmam gerekirse, böyle aksaklık hayatımda görmedim. | Open Subtitles | لأكون صادقاً معكم .. أنا لم أرى قط مثل هذا الاختلال |
Dürüst olmam gerekirse bu şeyler beni de geriyor ve bunu Franz gelene kadar fark etmemiştim. | Open Subtitles | لأكون صريحة معك هذه الأشياء تجعلني متوترة أيضا |
Dürüst olmam gerekirse, eğer beni geçen gece gergin olduğum için hayatından çıkarmak istiyorsa buna değmeyecek birisidir. | Open Subtitles | بصراحه لو كان سوف يتركني بسبب توتري تلك الليله فهو لايستحق بقائي معه |
Dürüst olmam gerekirse, ıssız bir yerin ortasında tek başına olunca insan yalnızlık duyguna kapılmaya başlıyor. | Open Subtitles | بأمانة بدأت أشعر بالوحدة على طول الطريق إلى هنا في منتصف العدم |
Ve Dürüst olmam gerekirse, onun düğününü basıp, kadınını kaçıracaktım. | Open Subtitles | لأكون صريحاً ، لقد خربت زفافه و حاولت قتل زوجته |
Dürüst olmam gerekirse, yaptıklarımdan sonra kendimi fazlasıyla suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | بصراحة, هذا فقط سيشعرني بالذنب بعد تصرفي معكِ |
Acımasızca Dürüst olmam gerekirse, onun ne yapmaya çalıştığını anlıyor gibiyim. | Open Subtitles | بصراحة مطلقة لقد فهمت نوعا ما الى أين تنتمي |
Dürüst olmam gerekirse, bu ameliyattan çıkıp işine dönebilen kimseyi görmedim. | Open Subtitles | بصراحة لم أرى أحد يعود لكامل واجبه بعد الجراحة |
Dürüst olmam gerekirse Bay Kelly... artık küçük şirketlere destek vermiyoruz. | Open Subtitles | فرانكلي، بصراحة السيد كيلي لم نعد نقدم قروضا للأعمال الصغيرة بعد الآن |
Yani Dürüst olmam gerekirse, bana değer vermen gururumu okşardı. | Open Subtitles | لذا, بصراحة سأشعر بالإطراء أنك تهتم لهذة الدرجة |
yerçekimi gibi bir yasa olduğu için evren kendisi hiçlikten varolur ve varolacaktır, Dürüst olmam gerekirse bunun aksini nasıl ispat edeceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | لأن هناك قانون مثل الجاذبية يستطيع الكون و سوف يخلق نفسه من لا شيء و لأكون صادقاً, لم أعرف كيف أدحد هذا |
Dürüst olmam gerekirse, size söyleyeceğim her şey elinizdeki kitabın sayfalarının sadece yarım yamalak bir versiyonu olurdu. | Open Subtitles | لأكون صادقاً معكم، أيّ شي ممكن أن اقوله سيكون متوفراً منه القليل بالكتاب |
Ama Dürüst olmam gerekirse menüye odaklanmıştım. | Open Subtitles | لكن لأكون صريحة ,كنت أنظر لقائمة الطعام |
Dürüst olmam gerekirse, sanki Libby'nin ikinici sınıfta yaptığı resimler gibi. | Open Subtitles | بصراحه يبدو مثل شي ليبي رسمتة بالصف الثاني |
Dürüst olmam gerekirse, bu tam olarak doğru değil. | Open Subtitles | حسناً... . من أعماق قلبي هذه بأمانة ليست الحقيقة |
Sonra da, yüzünde rahat nefes almamı sağlayan-- Dürüst olmam gerekirse, telaşlıydım-- bir gülümse ile başladı ve güldü. | TED | ومن ثم يا لراحتي العظيمة -- لأكون صريحاً معكم، كنتُ مفزوعاً -- وبدأت ترتسم على وجهه إبتسامة، وضحك فقط، |
Ama sizinle tamamen Dürüst olmam gerekirse, ben televizyonu seviyorum. | TED | ولكن لأكون صادق معكم ، إنني أحب التلفاز نوعاً ما. |
- Gerçekten mi? Çünkü Dürüst olmam gerekirse ödüm kopuyor. | Open Subtitles | لأنّه لأكون صادقة معكِ، نوعا ما أنا وجلة |
Eh, Dürüst olmam gerekirse, ben biraz şey, daha kumlu plaj umuyordum, ama işte buradayız. | Open Subtitles | حسنا , حصلت على لنكون صادقين, وكنت آمل عن شيء أكثر من ذلك بقليل الشاطئ الرملي فيبي , ولكن نحن هنا. |
Bu arada Dürüst olmam gerekirse, ona buradakilerden biraz daha sert davranırım. | Open Subtitles | لأكون صادقا معك أنا ربما أكون قاسيا قليلا عليها أكثر من البقية |
Dürüst olmam gerekirse, Tanrı'nın burayı bildiğine pek emin değilim. | Open Subtitles | لأكون صريح معك، لا أظن أن الرب يعرف أي شيء عن هذا المكان |
Dürüst olmam gerekirse çok daha iyi özürler duydum. | Open Subtitles | لأكون صريحه ، سمعت إعتذاراً أفضل من هذا |
Dürüst olmam gerekirse bazı yerlerinde sıkıldım. | Open Subtitles | لقد وجدت نفسي بالملل قليلا، أن نكون صادقين. |
Sayın Başkan, halen deniyoruz. Ve Dürüst olmam gerekirse, vaktimiz azalıyor. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، مازلنا نحاول، ولأكون صريحاً معك، الوقت ينفذ منّا. |