"düzeltmem" - Traduction Turc en Arabe

    • إصلاح
        
    • تصحيح
        
    • أصحح
        
    • اصلح
        
    • اصلاح
        
    • لاصلاح
        
    • لأصحح
        
    • تقويم للأهداف
        
    • سوف اصحح
        
    - düzeltmem gereken çok şey var ama zamanım yok. Open Subtitles أريُد إصلاح كُل شيء، و ليس لديّ متسع من الوقت.
    Son seferden kalma hasarı düzeltmem kolay olmadı. Bunu tekrardan yapabilir miyim bilmiyorum. Open Subtitles لم يكن سهلا إصلاح الضرر في آخر مرة لستُ واثقة أنّ بإمكاني فعلها مجددا
    Sen kendinden geçmiştin ve benim de bunu düzeltmem gerekiyordu. Open Subtitles لقد خرج الأمر عن سيطرتك وكان علي تصحيح الأمور
    Telefon tutanaklarını çıkar. düzeltmem gereken yerler var. Open Subtitles تمسك في هذه اللحظات يجب أن أصحح هذه السجلات
    Seçmelerimle ilgili durumu düzeltmem lazım. Open Subtitles يجب ان اصلح الموقف المتعلق بتجربة الآداء الخاصة بي
    Eğer sihirli bir ahırla birlikte sorunları düzeltmem gerekiyorsa o zaman-- Open Subtitles . اذا كان يجب علي اصلاح الإضطرابات ... بالدخول الي , حظيرةٍ سحرية , ثم
    İnsanlar dışlarını düzeltmem için bana gelmiyorlar. Open Subtitles الناس لا يأتون لي لاصلاح ما بخارجهم
    Birkaç yeri düzeltmem gerekecek. Bir sonraki versiyonu bu kadar patlayıcı olmayacak. Open Subtitles عليّ إصلاح قليل من التوصيلات فحسب، النسخة التالية ستكون أقل انفجارية
    Yaklaşmak zorundayım. Başladığım şeyi düzeltmem gerekiyor. Open Subtitles يتحتم أن ألتقيهما، عليّ إصلاح ما بدأتُه.
    İşte o anda Axl'la işleri düzeltmem gerektiğini biliyordum. Open Subtitles حينئذٍ عرفت أنه يجب عليّ إصلاح الأمور مع أكسل
    Bunu düzeltmem gerek. Open Subtitles لا أدري ما أعمل عليّ إصلاح هذا
    Durumu düzeltmem için biraz zaman ver. Open Subtitles أعطيني بعض الوقت لأحاول إصلاح الأمور
    Gözcü'nün dengeyi tekrardan sağlamaya çalıştığını ve benim de ona sebep olduğum hasarı düzeltmem için yardım etmemi istediğini biliyorum, ama bunu yapamam. Open Subtitles أعرف أنّ (المراقب) يحاول استعادة التوازن ويريد منّي مساعدته مساعدته على إصلاح الأضرار التي سببتها
    Bunu düzeltmem lazım. Her şeye en baştan başlamam gerekecek galiba. Open Subtitles عليّ تصحيح خطئي، أحزر أنّي سأعيد الكرّة قاطبةً.
    Bunu düzeltmem lazım. Open Subtitles علي تصحيح الأمر
    Lima... her şeyi tekrar düzeltmem gereken yer. Open Subtitles وليما هي المكان الذي يجب أن أصحح الأمور مرة أخرى
    Rotayı değiştirip işleri düzeltmem gerektiğini söylemiştin. Open Subtitles -نصيحتي ؟ قلت لي أن أسلك طريق أعوج لكي أصحح الأشياء.
    Durumu düzeltmem söylendi. Aşırı doz gibi göstermem. Open Subtitles قـيل لي بـأن اصلح هـذا الأمر وأجـعله يبدو كـأنها جـرعـة زائـدة
    Evet, bunu düzeltmem gerek. Open Subtitles اجل, اريد ان اصلح ذلك
    Balıkları düzeltmem gerekiyordu. Open Subtitles كان علي اصلاح السمكه
    Bu karmaşıklığı düzeltmem için inancımı ateşleyen sensin. Open Subtitles ثقتى بك هى ما تدفعنى لاصلاح تلك الفوضى
    Kader beni farklı yerlere farklı zamanlara gönderdi. Ölmeden önce bazı yanlışları düzeltmem için. Open Subtitles لقد ارسلني القدر إلي أماكن مختلفة وأوقات مختلفة لأصحح اخطائيّ قبل موتي
    Delirmenin eşiğindeyim, ama ailem davranışlarımı düzeltmem gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles لقد أوشكت أفقد عقلي ووالداي يعتقدان أنني في حاجة إلى تقويم للأهداف
    Lois için bazı işleri düzeltmem ve şu maymunu sırtımdan almam gerek. Open Subtitles سوف اصحح الأمور للويس و ارفع هذا القرد عن ظهري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus