Ona söyle, diş düzeltmesi için verdiğim parayı kullansın. | Open Subtitles | أخبرها بأنني قلتُ أن تستخدم تلك النقود التي أعطيتُها لتصلح أسنانُها |
Sherry'i bir sorunu düzeltmesi için çağırdım ve olanlara bak. | Open Subtitles | أنا أحضرت (شيرى) هنا لتصلح مشكلة وانظر ماذا حدث |
Hayır, bu adam hatları düzeltmesi için ona para vermemi istiyor. | Open Subtitles | لا هذا الرجل يريديني ان ادفع له ليصلح التلفون |
Şimdi hastanızın, leğen kemiği düzeltmesi için ortopetik ameliyata ve göğsünde bıraktıklarınızın temizlenmesi için göğüs ameliyatı olması gerekiyor. | Open Subtitles | الأن مريضك يحتاج إلى جراح للعظام ,ليصلح حوضه , وجراحا للصدر .لينظف أي شيئ تركتوه هناك |
Bunu düzeltmesi için derhal birini yollarım. | Open Subtitles | ...سوف آتي بأحدهم ليصلح هذه الساعة فوراً |
Şeriti düzeltmesi için yardım ediyordum. Güvenlik kilidinin açık olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ، كنت أساعده على ذلك السير على إعتقاد أن مفتاح الأمان يعمل |
- Şeriti düzeltmesi için yardımcı oldum. - Güvenlik kilidinin açık olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ، كنت أساعده على ذلك السير على إعتقاد أن مفتاح الأمان يعمل |