Bir düzine gül, kızın peşindeymişim gibi olur ama bir tane... | Open Subtitles | باقة ورود سوف ابدو كأني اطاردها لكن وردة واحدة |
Elimde senin için bir düzine... gül var... | Open Subtitles | إنه السّيد "الوقور" ومَعه باقة وردِ.. لك |
Bana bir düzine gül ve grupla çekilmiş imzalı bir fotoğrafını yolladı. | Open Subtitles | لقد أرسل لي باقة ورود وصورة موقعة من الفرقة! |
O kadar heyecanlandım ki, ona bir düzine gül gönderdim. | Open Subtitles | وأنا كنت متحمسة جداً وبعثة له باقة ورد |
Sana bir düzine gül gönderirim. | Open Subtitles | سأرسل لك باقة من الورود |
Yarın sabah Bayan Friedman'a bir düzine gül gönder, lütfen Sal. | Open Subtitles | (سال)، أرسل باقة مِن الورود إلى السيدة (فريدمان) صباح الغد من فضلك |
Elinde bir düzine gül ile limuzin şoförünü görecek. | Open Subtitles | معه باقة ورود و بطاقة |
Bir düzine gül. | Open Subtitles | أزهار ، باقة من الأزهار. |