Decker olayından sonra ortalık durulana kadar ülke dışında kalmaya karar verdi. | Open Subtitles | حسناً ، تخلصت من ديكر وشعرت أنه من الأفضل لها البقاء خارج البلاد حتى تهدأ لأمور قليلاً |
Fırtınanın dışında kalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها تحاول البقاء خارج العاصفة |
- Bu işin dışında kalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تحاول البقاء خارج الأمر |
Bu sırada , gençlerin arabalarının dışında kalmaya bak. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، كنت البقاء بعيدا عن السيارات مع المراهقين. |
Ama tüm bunların dışında kalmaya çalışıyorm. | Open Subtitles | لكني احاو البقاء بعيدا عن كل هذا |
- Bu işin dışında kalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنها تحاول البقاء خارج الأمر |