Sadece dua edeceğiz. Tanrı icabına bakmazsa dışarı çıkmasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بالدعاء، إذا لم يعتني به المولى سننتظر حتى يخرج |
Bir yerlerde pusuya yatmış, çocuğun dışarı çıkmasını bekliyordur. | Open Subtitles | لكن من المُحتمل أنه يختبئ بمكان ما ينتظر الفتى حتى يخرج |
Canavara dışarı çıkmasını emretti. | Open Subtitles | لقد أمر الوحش بمغادرة جسد الطفل. |
Canavara dışarı çıkmasını emretti. | Open Subtitles | لقد أمر الوحش بمغادرة جسد الطفل. |
dışarı çıkmasını istiyorum Şimdi bu kapıdan dışarı çıkmasını istiyorum! | Open Subtitles | — أريده أن يخرج الآن أريده أن يخرج من هذا الباب حالا — |
Korkmuş. Herkesin dışarı çıkmasını ve bizi biraz yalnız bırakmasını istiyorum. | Open Subtitles | إنها مرعوبة، يجب أن يخرج الجميع من هنا ونخلِ لأجلها مساحة، حسنًا؟ |
Suyla dışarı çıkmasını bekle. | Open Subtitles | انتظر حتى يخرج مع الماء |
Bak, onun dışarı çıkmak istediği kadar biz de onun dışarı çıkmasını istiyoruz. | Open Subtitles | اسمعي.يريد أن يخرج من هناك بقدر ما نريده أن يخرج |
Ona arkadaş edinmesini buradaki insanlar gibi giyinmesini dışarı çıkmasını geleneksel şeyler giymesini söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بأن يتعرف على الناس أن يلبس مثلهم ...أن يخرج |
En azından Chico'nun dışarı çıkmasını beklersin, değil mi? | Open Subtitles | على الأقل ستنتظر إلى أن يخرج"شيكو", صحيح؟ |
Ona sadece dışarı çıkmasını söyle | Open Subtitles | — أخبره أن يخرج — |
Sorun değil! Suzaku'ya dışarı çıkmasını söyleyin! | Open Subtitles | لا بأس, قل لسوزاكو أن يخرج |