"dışarı çıkmasına" - Traduction Turc en Arabe

    • بالخروج
        
    • من الذهاب للخارج
        
    Biri, yemeklerin içeri girmesine, diğeri de dışarı çıkmasına izin verir. TED واحد يسمح للطعام بالدخول وواحد يسمح للطعام بالخروج.
    Pooja'nın bu kılıkla dışarı çıkmasına nasıl izin veriyorsunuz? Open Subtitles كيف تَسْمحُ لبوجا بالخروج بمثل هذه الملابسِ الصَغيرة
    Özellikle hafta içi seni sinemaya götürmek için benden izin istedi. Normalde hafta içi dışarı çıkmasına izin vermiyoruz. Open Subtitles لقد طلبت مني إصطحابك لأحد الأفلام في أيام الدراسة تحديداً عادة لانسمح لها بالخروج في تلك الأوقات
    - Diğer Wraith'ler. - Onların dışarı çıkmasına izin veremeyiz. Open Subtitles الأشباح الآخرين لا يمكننا السماح لهم بالخروج
    Yani,insanların dışarı çıkmasına müsade etmeniz güvenli. Open Subtitles هذا يثبت أنه من الآمن السماح للناس بالخروج
    Ne olursa olsun, dışarı çıkmasına izin verme. Open Subtitles بغض النظر عن ما يفعله لا تسمحي له بالخروج
    Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Jana! Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Jana! Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Jana! Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Jana! Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    Jana! Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. Open Subtitles إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة.
    İnsanların dışarı çıkmasına müsade etmiyor olabilir. Open Subtitles ربما يكون قد سمح للناس بالخروج
    Kazara aynayı kırarak onun dışarı çıkmasına neden oldum. Open Subtitles سمحتُ لها بالخروج حينما كَسرتُ المِرآه
    dışarı çıkmasına izin verme diyorum. Open Subtitles أنا أقول لا تسمح له بالخروج من هناك
    - Kimsenin dışarı çıkmasına izin vermez. Open Subtitles - إنه لن يسمح لأحد بالخروج لكنه وافق على إدخال أحدنا
    Eğer Ivy'ye yarım günü dolmamışken dışarı çıkmasına izin verdim mi diyorsan, ...verdim ama nedenini söyleyemem. Open Subtitles إذا كنت تعني هل سمحتُ لـِ"آيفي" بالخروج في حين إنهُ ليس يوم نصف دوامها فعلت، لكن لماذا، لا يمكنني إخبارك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus