Ve ona bunu kim bulaştırdıysa hala dışarılarda bir yerde. | Open Subtitles | و أيّاً كان من نقل لها المرض ، فهو لازال طليقاً. |
Ve ona bunu kim bulaştırdıysa hala dışarılarda bir yerde. | Open Subtitles | و أيّاً كان من نقل لها المرض ، فهو لازال طليقاً. |
Bu arada, bu küçük deneye kim destek oluyorsa hâlâ dışarılarda bir yerlerde. | Open Subtitles | أياً كان مَن يُموّل هذه التجارب فهو لايزال طليقاً بين الأشياء الأخرى |
Biz burada dosya okurken kardeşim dışarılarda bir yerde. | Open Subtitles | بينما نقرأ الملفّات شقيقتي في الخارج في مكان ما |
Ve şimdi dışarılarda bir yerde tehlikede olan bir kadın daha var. | Open Subtitles | والآن هناك امرآة اخرى في الخارج في خطر |
Anneni biraz araştırdım da, sen baban ile evde oturduğun zamanlarda annenin dışarılarda sürt-- | Open Subtitles | في الواقع انا نظرت الى أمك و اتضح انه طيلة الوقت انك كنت في المنزل مع أبوك ... بينما أمك تضاجع |
Aslında ben de anneni inceledim anlaşılan o ki, sen evde babacığınla otururken anneciğin dışarılarda başkalarıyla- | Open Subtitles | في الواقع انا نظرت الى أمك و اتضح انه طيلة الوقت انك كنت في المنزل مع أبوك ... بينما أمك تضاجع |
Eğer haklıysam, o kişi hala dışarılarda. | Open Subtitles | ،إن كنت محقاً مايزال ذلك الشخص طليقاً |
Ayrıca Savage hâlâ dışarılarda bir yerlerde. | Open Subtitles | كما أن (سافاج) ما يزال طليقاً |
Ama o dışarılarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | لكن وجودها فقط. في الخارج في مكان ما. |
dışarılarda bazı kaçıklar var. | Open Subtitles | هنالك مخبول مجنون في الخارج في مكانٍ ما . |