Dışişleri, senin İran dışişleri bakanlığından yardım istemeni söyledi. | Open Subtitles | وزارة الخارجية تريد منك الذهاب الى وزير الخارجية الايراني |
Marrot'a açıkça destek verme. dışişleri bakanlığından yeni söylentiler sızabilir. | Open Subtitles | قد تتسرب المزيد من الشائعات من وزارة الخارجية |
dışişleri bakanlığından 2 blok ötede ev almanın bedeli işte. | Open Subtitles | استحق هذا لشرائي وحدتين سكنيتين من وزارة الخارجية. |
dışişleri bakanlığından biri seni görürse hemen geri dönecek ve eve uçacaksın. | Open Subtitles | إذا رآك أي شخص من الوزارة الخارجية |
Hala dışişleri bakanlığından haber yok. | Open Subtitles | هناك أي اتصال من وزارة الخارجية حتى الان. |
dışişleri bakanlığından sana koruma vermelerini iste. | Open Subtitles | اطلبي من وزارة الخارجية أن تمنحك لجوء سياسيا |
Elimde, bütün bahriyelilerin ve olaya karışan talihsiz insanların serbest bırakılması için dışişleri bakanlığından gelen bir emir var. | Open Subtitles | لدي أمر هنا من وزارة الخارجية... بإطلاق سراح طلاب البحرية... وكل الأشخاص التعيسين الذين تورّطوا في الحادث |
dışişleri bakanlığından senin deyiminle dost yolcular fakat onun inancını yitirmesi benden uzun sürdü. | Open Subtitles | - صديق قديم لوالدك في وزارة الخارجية كنا رفاق في السفر |
Onda dışişleri bakanlığından daha sağlam istihbarat vardır. | Open Subtitles | معلوماته موثوقة أكثر من وزارة الخارجية. |
- Üzgünüm, Wreck ama emir Washington'daki dışişleri bakanlığından geldi olay araştırılana kadar herkesi içerde tutacağım. | Open Subtitles | -أنا آسف يا "ريك "... لكن لدي أوامر من وزارة الخارجية في "واشنطن"... باحتجاز الجميع حتى يتم التحقيق في الأمر |
dışişleri bakanlığından. | Open Subtitles | إنها من وزارة الخارجية |
Hanımefendi, dışişleri bakanlığından size bir telefon var. | Open Subtitles | هناكَ اتصال من وزارة الخارجية |
...dışişleri bakanlığından bir sözcü... | Open Subtitles | متحدثة من وزارة الخارجية |
ABD dışişleri bakanlığından. | Open Subtitles | من وزارة الخارجية الأمريكية |
Ve New York'ta televizyon izliyordum ve sadece bir bakış açısı var gibiydi karşılaşılan tek bir bakış açısı, o da -- yani içerik ABD dışişleri bakanlığından yerleştirilmiş birliklere ve insanların karşılaştıkları -- haberlerde karşılaştıkları | TED | كنت أشاهد التلفاز في نيويورك وبدت كأنها وجهة نظر واحدة فقط تظهر على الشاشة، وقد تسلسلت من -- مرت التغطية بمراحل من تغطية وزارة الخارجية الأمريكية لإرسال القوات وما كان الناس بصدده -- ما كان يأتي عبر الأخبار |
dışişleri bakanlığından aradılar. | Open Subtitles | كانت هذه الوزارة الخارجية |