| Ancak dağcılar çıktıkları yolun üçte birlik kısmına ulaştıklarında onların yapamadığını çoktan yapmış olan bir şeyle karşılaştılar. | Open Subtitles | لكن متسلقين وصلوا حقول الثلج أولا ثلاثة أرباع الطريق فوق الجبل، شيء يجذبهم إليه. |
| Oksijen azlığından dolayı 8.000 metrede sıcak basıp kıyafetlerini yırtan dağcılar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت متسلقين تعرضوا لنقص الأوكسجين يقومون بتمزيق ملابسهم عندما يصلوا أرتفاع 8 آلاف متر لأنهم يشعرون بالحرارة. |
| Burda da donmuş şelalenşn zirvesine gündoğmunda ulaşan bazı dağcılar. | TED | وهنا بعض المتسلقين وقد وصلوا إلى قمة الشلال الجليدي مع بزوغ الشمس |
| dağcılar bu rotadan aşağı iniyordu. | TED | لذا فقد كان المتسلقين يعبرون إلى الأسفل طوال هذا الطريق |
| Ve görünüşe göre en dişli dağcılar onlar. | Open Subtitles | و على ما يبدو إنهما المتسلقان الأعلى جدارة. |
| Tırmanmak için iyi bir hava değil, bu yüzden dağcılar bekleyip rüzgarın dinmesini umuyorlar. | TED | ولم يكن الطقس مناسباً للتسلق لذا إنتظر المتسلقون آملين أن تتوقف الرياح عن الهبوب |
| dağcılar "fethetmek" sözünü kullanır mı? | Open Subtitles | هل المُتسلقون يستخدمون كلمة "تغلّب"؟ |
| Oksijen yetersizliğinden 8000 metre irtifada elbiselerini çıkaran dağcılar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت متسلقين تعرضوا لنقص الأوكسجين يقومون بتمزيق ملابسهم عندما يصلوا أرتفاع 8 آلاف متر لأنهم يشعرون بالحرارة. |
| Edmund Hillary ve Tenzing Norgay Everest Zirvesine ulaşan ilk dağcılar oldu. | Open Subtitles | 'في1953' (إنموند هيلاري) و( تنزينج نورغاي) أول متسلقين وصلا إلى قمة (إيفرست). |
| Şüphesiz daha iyi dağcılar. | Open Subtitles | بصراحة أفضل متسلقين. |
| Şüphesiz daha iyi dağcılar. | Open Subtitles | بصراحة أفضل متسلقين. |
| bazı dağcılar gelmişler ona bakmışlar ve onların kendi için ''Ölmüş'' dediklerini duymuş | TED | وقد مر بقربه بعض المتسلقين ونظروا إليه وسمعهم يقولون " إنه ميت " |
| özellikle, sahneye çıkan dağcılar gibi. | Open Subtitles | وخاصة المتسلقين الذين يأتون في تلك المشاهد الخاصة بالتسلق |
| En iyi dağcılar, en kötü hatıraları olanlardır derler. İLK TIRMANIŞTAN ÜÇ YIL SONRA Yaklaşık altı önce, ikinci denememiz için Meru'ya doğru yola çıkmış olmalıydık. | Open Subtitles | يقولون أفضل المتسلقين لديهم أسوء الذكريات قبل ستة أشهر كان من المفترض أن نتجه إلي ميرو |
| Ve görünüşe göre en dişli dağcılar onlar. | Open Subtitles | و على ما يبدو إنهما المتسلقان الأعلى جدارة. |
| Fakat Alman pilot Enrst Udet Münihli kayıp dağcılar Max Mehringer ve Karl Sedlmayer'i ararken bu buzlu uçurumların 20 metre kadar yakınında korkusuzca uçuyor. | Open Subtitles | (لكننجمالطيران"الألماني",الطيار(إيرنستأودت.. يتقدم بجرئة على بعد20 متراً من "المنحدرات الجليدية .. "للبحث عن المتسلقان المفقودان من "ميونخ" (ماكس مغيرنر) و (كارل زيدلماير). |
| Fakat Alman pilot Enrst Udet Münihli kayıp dağcılar Max Mehringer ve Karl Sedlmayer'i ararken bu buzlu uçurumların 20 metre kadar yakınında korkusuzca uçuyor. | Open Subtitles | (لكننجمالطيران"الألماني",الطيار(إيرنستأودت.. يتقدم بجرئة على بعد20 متراً" من "المنحدرات الجليدية .. للبحث عن المتسلقان" المفقودان من "ميونخ |
| dağcılar güneydoğu tepesine çıktılar. | TED | لقد وصل المتسلقون القسم الجنوبي الشرقي من الحافة |
| Tamam. O dağcılar zirvenin yakınlarındaki zirve tepesindeydiler, burda görebilirsiniz ve bende aşağıda 3. kamptaydım. | TED | حسناً . هنا المتسلقون بالقرب من القمة على طول حافة القيمة التي ترونها هنا وقد كنت أنا هنا في المخيم الثالث |
| dağcılar "fethetme" ifadesini kullanmazlar. | Open Subtitles | المُتسلقون لا يستخدمون كلمة "تغلّب". |
| - İyi tırmanışlar dağcılar. | Open Subtitles | ـ (أندي), .. يحيا (بيرغ)، مُتسلق جبال. |