Bana bir iyilik yap da ölüm döşeğinde olursam içimi rahatlatmaya kalkma. | Open Subtitles | أسدني معروفاً عندما أكون على فراش الموت لا تحاول أن تُـهوِّنُ عليَّ |
Hep başıma geliyor. Mesela babam da ölüm döşeğinde aynı hatayı yaptı. | Open Subtitles | فمثلاً، ارتكب أبي نفس الغلطة وهو على فراش الموت |
Hayatımı yaşarım, sonra da... ölüm döşeğinde tövbe ederim. | Open Subtitles | اعيش حياتي لاقصاها، ثم بعد ذلك و انا على فراش الموت عند الساعة الحادية عشر ، اتوب |
İster düğün gecemde, ister cenazemde ya da ölüm döşeğinde olmuş, umurumda bile değil. | Open Subtitles | ولا أهتم اذا حدث في ليلة زفافي في الجنازة , على فراش الموت لي |