"da benzer" - Traduction Turc en Arabe

    • مماثلة
        
    • مشابهة
        
    Ya, orada bir yerde, başkaları da benzer soruları soruyor ve cevaplıyorsa? TED ماذا لو ، في مكان ما ، هناك آخرون يتسائلون ويبحثون عن أسئلة مماثلة ؟
    Bu da benzer bir şey anlattı. Ayrıntı yok gerçi. Open Subtitles لقد اخبرتنى بقصة مماثلة بدون تفاصيل حتى الان
    Bir çok terapist bu iddiaların doğru olduğunu savunuyor ve kendi hastalarında da benzer belirtiler arıyordu. Open Subtitles رغم هذا، العديد من المعالجين تقبل تلك المزاعم على انها حقيقة و بدأوا فى البحث عن علامات مماثلة فى مرضاهم
    İndus yazısı da benzer davranışlar ortaya koyuyor. TED النص الأندوسي لديه أيضا أنواع مشابهة من الأنماط.
    Harika, değil mi? Ve binalarda da benzer problemlerimiz var. TED عظيم ، أليس كذلك ؟ حسنا ، لدينا مشاكل مشابهة في البنايات.
    Diğer çocuklarda da benzer yaralar görene kadar pek önemsememiştim. Open Subtitles لم أفكر بالأمر كثيرا حتى رأيت علامات مشابهة على الصبية الآخرين
    Bankok'da benzer bi mesaj aldık, karşılaştırdık ve o cihaza ait olduğunu öğrendik Open Subtitles لقد اعترضنا رسالة مماثلة في بانكوك , حددنا هويته
    Ordudayken Lübnan'da benzer bir deneyim yaşamıştım. Open Subtitles لدى خبرة مماثلة فى لبنان عندما كنت فى الخدمة
    - Sektör 6'da benzer bir vaka vardı... Open Subtitles آااه ، القسم السادس كان لديه قضية مماثلة
    Home Counties'de pampas otunu da benzer şekilde sinyal olarak kullanırlar. Open Subtitles في منازل المقاطعات لديهم إشارة مماثلة عشب السهوب في الحديقة
    Geri kalanlar da benzer biçimlerde öldürüldü. Open Subtitles وجميع الضحايا المتبقية ثم تم قتل بطريقة مماثلة.
    Anladığım kadarıyla burayı da benzer bir sorunu çözmek için açtın. Open Subtitles الآن، يبدو ليّ أنّك فتحت هذا المكان لتحل مشكلة مماثلة.
    İş dünyasında da benzer olayların bir nebze gerçekleştiğini görebilirsiniz. TED تستطيعوا أن ترون صورة مماثلة من نفس الشيئ في عالم الأعمال .
    Sarayda da benzer yazılar var. Open Subtitles و كانت هناك كتابات مماثلة فى القصر
    O da benzer bir teknik kullanıyordu. Pointilizm deniyor. Open Subtitles يستعمل تقنية مماثلة تُدعى بالتنقيطية
    - Bunda da benzer yaralar görüyorum. Nasıl oluyor da bütün binada sadece bu ikisini buluyor? Open Subtitles أنا أرى إصابات مشابهة هنا ، كيف أن من كامل المبنى حدث لهؤلاء الإثنان فقط ؟
    Akıllı telefonlardaki bir başka içerik grubu da benzer çevresel risklere sahiptir: Bunlar bakır, gümüş, palladyum, alüminyum, platin, tungsten, kalay, kurşun ve altın gibi metallerdir. TED يوجد مجموعة أخرى من المكونات في الهواتف الذكية التي تأتي بمخاطرَ بيئيةٍ مشابهة: وهي المعادن مثل النحاس، والفضة، والبلاديوم، والألمنيوم، والبلاتين، والتنجستين، والقصدير، والرصاص، والذهب.
    Venüs ve Dünya'dan da benzer ölçümler ediniyoruz. TED لدينا قياسات مشابهة من الزهرة والأرض.
    Herkes açısından bir şey kesin. Bu El Kaide'nin ya da benzer bir Arap terörist grubunun işi. Open Subtitles من الواضع للجميع، إنها خطة مدبرة من قبل* "*.القاعدة" أو مجموعة عربية إرهابية مشابهة
    Onun da benzer vakası vardı. Başka bir tane daha mı var? Open Subtitles لقد كان لديها حالة مشابهة - كان هناك جنين آخر ؟
    Onlar da benzer hikayeler paylaştılar. TED وشاركوا أيضا قصصا مشابهة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus