Bir telefonları da yoktu. onun için bende... İletişim kuramadım. | Open Subtitles | لم يكن لديهم هاتف لذا فأنا لم أستطع أن أتواصل |
Bunun geleceğini göremediler ve başka şansları da yoktu. | TED | لم يتوقعوا حدوث ذلك، ولم يكن لديهم حتى خيار. |
Tabii o zamanlar ok ve yayla olurdu... ve öyle bir mancınıkları da yoktu. | Open Subtitles | و لكن في ذلك الوقت كانوا يستخدمون الرماح و الأسهم و لكن لم يكن لديهم ذلك المنجنيق |
Uyandığımda telefonum da telsizim de silahım da yoktu. | Open Subtitles | لقد استيقظت ولم أجد هاتفى أو سلاحى أو جهازى اللاسلكى |
Vakit çok geçti. Asansörcü çocuk da yoktu. | Open Subtitles | والوقت متأخر, ولم أجد عامل المصعد |
Kadın da yoktu, ...çifte silahlı silahşör de. | Open Subtitles | ... ولم أشاهد إمرأة ... ... ولا أية إطلاق نار |
Kadın da yoktu, ...çifte silahlı silahşör de. | Open Subtitles | ... ولم أشاهد إمرأة ... ... ولا أية إطلاق نار |
İhtiyacımız da yoktu. | Open Subtitles | ولم نكن بحاجة له |
Hiçbir zaman da yoktu. | Open Subtitles | لم نكن بحاجة له أبدًا |
Başka şansları da yoktu. Ama yine de beni çok yakından izliyorlar. | Open Subtitles | لم يكن لديهم خيار ولكنهم يراقبونني عن قرب |
IPod'ları da yoktu ama sen getirmişsin. | Open Subtitles | لم يكن لديهم اجهزة اي بود ايضا لكنني لاحظت انك احضرت جهازك |
- Doğru. - Ve 1930'larda Photoshop da yoktu. | Open Subtitles | ـ هذا صحيح ـ وفي عام 1930 لم يكن لديهم فوتوشوب |
- Ve onlarda da yoktu ? - Evet onlarda da yoktu. | Open Subtitles | -و لم يكن لديهم بطاطا؟ |
- Daha önce hiç Marius da yoktu. | Open Subtitles | (لم يكن لديهم من قبل (ماريوس |
Geldiğimde Gemma da araba da yoktu. | Open Subtitles | عدت ولم أجد السيارة ولا " جيما " |