İlginç olan niçin dini değerlerinin bir anda onun hayallerinden daha az önemli hâle geldiği sorusu. | Open Subtitles | لماذا أصبحت قناعاتك الدينية فجأة أقل أهمية من أحلامها؟ |
Ve görünüşe göre, beyindeki önemli sinirsel bağlantılar ile önemli sinaptik bağlantılar birbirine bağlanıyor ve güçleniyor, daha az önemli olanlar ise ortadan kaybolup daha az önemli hale geliyor. | TED | وما يبدو أن يحدث في الدماغ هو أن تلك الموصلات العصبية التي تعتبر مهمة، تلك الارتباطات المشبكية الهامة، ترتبط وتقوى، بينما تلك التي هي أقل أهمية تميل للتلاشي وتكون أقل أهمية. |
Seçimler gittikçe daha az önemli olmuyor. | TED | لا يصبح الأمر أقل أهمية أبداً. |
Şimdi bu haritanın başarısının temeli, daha az önemli bilgilerin çıkarılmasına ve aşırı derecede sadeleştirmeye dayanmaktadır. | TED | الآن، مفتاح نجاح هذه الخريطة هو تجاهل المعلومات الأقل أهمية و التبسيط المتناهي |
Margaret bu sorunu çözmek için programını “eşzamansız” olarak tasarladı, yani yazılımın önemli işleri daha az önemli olanları kesintiye uğratacaktır. | TED | ولحل هذه المشكلة، قامت مارغريت بتصميم برنامجٍ ليكون "غير متزامن"، أي أن المهام الأهم تستطيعُ مقاطعة الأقل أهمية في هذه البرمجيّة. |
Benim terfim senin için Knicks'in maç kaybetmesinden daha az önemli. | Open Subtitles | ترقيتى كانت اقل اهمية من خسارة النيكس بالنسبة لك |
Onunla birlikte olmak geri kalan herşeyi daha az önemli hale getirdi. | Open Subtitles | الوجود برفقتها جعل أي شيء آخر اقل اهمية |
500 yıldır ölü olan insanlardan daha az önemli olduğumu öğrettin! | Open Subtitles | و ماذا كنت تظننى أفعل ... لقد كنت بالنسبة لك أقل أهمية من أناس ماتوا.. |
Benim hayatımın daha az önemli olduğunu ima etmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تقل أن حياتي أقل أهمية ؟ |
Benim hayatımın daha az önemli olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت لم تقل أن حياتي أقل أهمية ؟ |
Düşündüğünüzden daha az önemli. | TED | الأمر أقل أهمية مما تعتقد. |
Aslında, daha az önemli değil. | Open Subtitles | هو ليس اقل اهمية |