Sonra bir kaza yaparsın ve Daha da kötüsü ölürsün. | Open Subtitles | وقد تحدث لك حادثة أو تموت أو أسوأ من ذلك |
Daha da kötüsü, yanlış şeylere gülmeniz -- buna gülmek kabul edilebilir, teşekkürler. | TED | أو حتى أسوأ من ذلك أن تضحكوا بينما حديثي لم يكن مضحكاً الضحك على هذا الجزء كان مقبولاً شكراً |
Daha da kötüsü herkesin çözümün çok basit olduğunu söylemesi. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك أن كل شخص يخبرك أن الحل بسيط |
Daha da kötüsü, arabaların bozulmasından korktukları için Ford pilotlarına tam gaz gitmemeleri sıkı sıkıya emredilmişti. | Open Subtitles | الأسوأ من ذلك أن سائقي فورد ديهم أوامر صارمة لا تذهب الكرات خارج ل الخوف من كسر السيارات. |
Daha da kötüsü, payroteknikler paraşütleri kontrol etmezse... yada zarar gördü ise, paraşütler hiç açılmayabilir, | Open Subtitles | و أسوأ من ذلك أن أجهزة التحكم في المظلات تعرضت لضرر فربما لا تفتح المظلات مطلقا |
Belki Daha da kötüsü olubilirdi. | Open Subtitles | على الرغم أنه كان يمكن أن يكون أسوأ من ذلك كان لديّ.. |
Eger birinin kilise yerine tapinaktan bahsettigini duyarsaniz Musevi ya da Daha da kötüsü Protestan olabilir. | Open Subtitles | إذا سمعت شخص ما يتكلم عن المعبد بدلا من الكنيسة فهو إما أن يكون يهوديا او أسوأ من ذلك بروتستانتي |
Daha da kötüsü, cehennem sıcağındaki beyhude çabalarının ...faturası ağır oluyor. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك , أن محاولاته العقيمة تحت الشمس المتوهجة سببت له خسائر فادحة |
Daha da kötüsü, kalbini kırmış. - Bu, kontrol edemeyeceğin bir öfke. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك حطم قلبه هذا النوع من الغضب لا يمكن التحكم فيه |
Daha da kötüsü, kadınlar tuvaleti sırasına girmişiz. | Open Subtitles | والأسوأ من ذلك أن هذا الطابور لحمام السيدات |
Ama birçok eleştirmen, insanların asansör için saatlerce beklemesi gerektiğini veya Daha da kötüsü kulenin kendi ağırlığı altında yıkılacağını söyleyerek mimarla alay ettiler. | TED | ولكن العديد من الانتقادات سخرت من المعماري، مدعية أنه سيتعين على الناس انتظار المصعد لساعات، أو أسوأ من ذلك، أن البرج سينهار بسبب كتلته. |
Ve neden son dakikada iptal edebilirim, ve Daha da kötüsü, bizi ayağa? | Open Subtitles | و لماذا يلغوا الموعد فى اللحظة الأخيرة أو أسوأ ، يتخلون عنا |
Projelerimin bir türlü gelişemediği zamanlar oldu, hatta Daha da kötüsü çok uzun zaman harcadıktan sonra utandırıcı resimlerin ortaya çıktığı zamanlar oldu. | TED | كانت هنالك أوقات فشلت فيها مشاريعي عن السمو أو، الأسوأ من ذلك بعد إنفاق الكثير من الوقت عليها تتكوّن صورة نهائية محرجة نوعاً ما. |
Daha da kötüsü - denizaltılarımıza şehirlerimize saldırması emri verilebilir. | Open Subtitles | بل هناك ما هو أسوأ غواصتنا قد تعطى أوامر بأن تهاجم مدننا |
Daha da kötüsü, karım ve kızımın hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | و أسوأ من هذا عرضتم حياة زوجتي و إبنتي للخطر |
Daha da kötüsü, kadını köprünün diğer tarafına kadar kovaladı. | Open Subtitles | و الأسوء في الأمر{\pos(192,240)} طاردها مِن وراء الجِسر |
Daha da kötüsü, diğer cadılar az eğilimli olabilir bir kardeş-in-law daha kardeş ölümü kabul etmek, özellikle tarihi ile. | Open Subtitles | و الأسوأ ، أنا الساحرات الأخريات قد لا يتقبلون موت شقيقتهم عن موت صهرهم بالأخص بتاريخهم |
Daha da kötüsü, kuduranların sayısı artıyor, efendim. | Open Subtitles | و أسوء من هذا سيدي المزيد منهم أصبحوا مسعورين |
Evet doğru, ve Daha da kötüsü. Ama benim ahlak kurallarım var. Sadık olduğum kurallar. | Open Subtitles | هذا انا واسوأ ولكن لدى قواعد ومبادىء ملتزم بها |
Daha da kötüsü: bu tartışmalar beklenmeyen büyük sorunlara da neden oldu. | TED | والأسوء من ذلك، أنها أنتجت عواقب وخيمة كبيرة. |
Daha da kötüsü, karım içmemi yasaklıyor. | Open Subtitles | و الأسوء من هذا انى أملك زوجة تدفعنى للشرب |
Daha da kötüsü benim suçum değilmiş gibi kendimi haklı çıkarmaya çalıştım. | Open Subtitles | والاسوء من ذلك, حاولت ان أُبرر لها بأنها لم تكن غلطتي |
Daha da kötüsü, artık sabıkam olacak. | Open Subtitles | والاسوأ من ذلك سوف أحصل على سجل إجرامي |