Bu adam hakkında senin bilebileceğinden daha fazlasını biliyorum. O yapmadı. | Open Subtitles | أنا أعرف أكثر عن هذا الرجل من أنك لن تعرف من أي وقت مضى. |
Hayal edebileceğinden çok daha fazlasını biliyorum Robin. | Open Subtitles | أعرف أكثر بكثير مما يمكنكِ أن تتخيلي, روبن. |
Savaş hakkında senin bildiğinden biraz daha fazlasını biliyorum küçük hanım ve asla kısa ve hızlı olmayacağına dair seni temin edebilirim. | Open Subtitles | حسنٌ، أنا أعرف أكثر منكِ عن الحرب أيتها الشابة، وأؤكّد لكِ أنها لا تكون أبدًا قصيرة أو سريعة. |
- Artık daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أشياءا أكثر ممّا أخبرتكما سابقا |
- Artık daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أشياءا أكثر ممّا أخبرتكما سابقا |
Evet. Belli ettiğimden daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | نعم أنا أعلم أكثر مما يطلعونني عليه |
daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أكثر من ذلك |
Sana söylediğimden biraz daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أكثر قليلاً مما قلته من قبل |
Muhtemelen sizin bildiğinizden daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | ربما أعرف أكثر منك عن الموضوع |
Aslında tahmin edebileceğinden daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أعرف أكثر مما تظنين. |
Şimdi istediğimden çok daha fazlasını biliyorum. Öyle mi? | Open Subtitles | لكن الاًن أعرف أكثر مما أردت |
Sevgili dostum, senin veya Red John'un hayal edebileceğinden çok daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | حبيبي العزيز ، أعرف أكثر من ذلك بكثير منك أو (ريد جون) ، أكثر مما يمكن تخيّله |
- Sandığından daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | -انا أعرف أكثر بكثير مما تعتقدي |
Onun bildiğinden daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أكثر مما يعرف هو |
Sandığınızdan çok daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | بل أعلم أكثر مما تعتقد بمراحل |
Sonny, sandığından daha fazlasını biliyorum. | Open Subtitles | . (سوني) أعلم أكثر مما تظن |