"daha iyidir" - Traduction Turc en Arabe

• أفضل من
• من الأفضل
• افضل من
• من الافضل
• أفضل بكثير
• هو أفضل
• بدلاً من
• أفضلُ
• أفضل مِنْ
• افضل بكثير
• سيكون أفضل
• خير من
• ذلك أفضل
• أفضَل
• أحسن من

ancak bu demek değildir ki daha fazla seçim bazı seçimlerden daha iyidir.
لكن لا يتبع ذلك أن وجود خيارات أكثر أفضل من وجود ختارات محدودة.

Ama ilkinden daha iyidir... Çünkü aynı hisleri hala duyuyorsundur...
و لكنها أفضل من الأولى لأنك مازلت تشعرين بنفس الإحساس

Bir ezik gibi restoranda yalnız yemek yemekten daha iyidir.
ذلك أفضل من أن آكله لوحدي في المطعم كشخص فاشل.

Doğru anladıysam, beyefendi; yalan söylemek, yalan söylenmesine izin vermekten daha iyidir.
فهمتك يا سيدي من الأفضل أن تكذب على أن نسمح بإنتشار الأكاذيب

Hedefine bir kızı koymak, hedefinde hiçbir şey olmamasından daha iyidir sanırım.
اعتقد ان يكون هدفك فتاة افضل من الا يكون هناك هدف ابداً

Zafer günlerinde yaşamak onlar hiç olmamış gibi davranmaktan daha iyidir.
من الافضل ان نتصرف ولو لم يكن شيء في الماضي لنا

Kömür karası tüm diğer renklerden daha iyidir. Diğer renklere küçümsemeyen gözlerle bakar.
شديد السواد أفضل من أصهب آخر حيث تحتقر البطن أن تحمل بأصهب آخر

Umarım bunlar geçen sefer bana verdiğin pisliklerden daha iyidir.
أتمنى ان يكون هذا أفضل من آخر دمغة قد أعطيتهانى

Ailesi hakkında yalan söyledi çünkü tecavüzcü bir aileden daha iyidir.
لقد كذبت بشأن والدين ميتين لأنّ ذلك أفضل من والدين مغتصبين

Eğer bize şeytan diyorsan, emin ol bildiğin şeytan daha iyidir.
لو أنك تدعونا بالشياطين، فلتتأكد بأننا أفضل من الشيطان الذي تعرفه

- Ama belki de Doktor'u sevip kaybetmekten daha iyidir.
لكن ربما ذلك أفضل من أن تحبي ثم تخسري الدكتور

Kilise sırasında tek oturmaktan daha iyidir diye düşündüm, değil mi?
وفكّرتُ أن هذا أفضل من البقاء وحيدًا في كرسي الكنيسة، صحيح؟

Öyle ama yine de köy yolu yapmaktan daha iyidir.
أجل، لكنه لازال أفضل من البلاد التي تهتم ببناء الطرق.

Bazen kaybetmek daha iyidir ellerinde o kadar çok kan olmasından.
أحيانا من الأفضل فقد الدمّ من على يديك أكثر من إكثارة

Söylediğin hiçbirşeye inanmıyorum. - Belki de böyle daha iyidir.
لم أصدق أي شيئ قلته من الأفضل إتباع تلك الطريقة

Sıkı bir güvenlik duvarı kursanız iyi olur. Ayrıca 4.40'ın çözünürlüğü daha iyidir.
من الأفضل أن يكون لديك جدار ناريّ فستحصل على دقة أفضل مع الـ440

Etrafta gezinip avlanarak öldürülmeyi beklemekten daha iyidir. Falan filân işte!
هذا افضل من الإنتظار هنا والتعرض للقتل والصيد وما الى آخره.

Tek başına gitmesine izin vermektense, oraya onunla birlikte gitmemiz daha iyidir belki.
ربما من الافضل أن ندخل هناك معها بدلا من أن ندعها تدخل بمفردها.

Ne l sunmak zorunda ölümüm hiç getirecek bir şey çok daha iyidir.
ما أريد أن أقدمه أفضل بكثير من أي شيء قد يقدمه إليك موتي

Kolay bir seçimde bir alternatif diğerinden daha iyidir.
في أي خيار سهل، فإن بديلًا هو أفضل من الآخر.

Bazen,halk arasında müstehcen vücut hareketlerini tercih etmen, aleni ifade etmenden daha iyidir
أحياناً أجد أن من الأفضل إستخدام الإشارات في العلن بدلاً من العبارات العلنية

Bazen, sabahleyin temiz bir sayfa açmak daha iyidir. İyi geceler çocuklar.
أحياناً هو أفضلُ لبَدْء جديدِ في الصباحِ.

Senin yaptığından daha iyidir ki bu neredeyse cinayet.
هو أفضل مِنْ ما أنت تَعمَلُ، الذي قريب من القتلِ.

Büyük bir şeyin%25'i, koca bir hiçin%100'ünden daha iyidir.
الربع من شئ كبير افضل بكثير من شئ قليل بأكمله.

Ve bu ağın yapısı referans alınmadan rastgele seçilen altı kişi gözetlemekten çok daha iyidir.
و هذا سيكون أفضل من مراقبة ستة أشخاص مختارين عشوائياً دون الإشارة إلى هيكلية السكان

Hiç olmamasındansa kısa süreli olması daha iyidir, değil mi?
أن تختبره بشكل عابر خير من ألا تختبره أبداً، صحيح؟

Tamam, peki... Sanırım burası hapishaneden daha iyidir, değil mi?
حسناً، أظُنُ انها ستَكون أفضَل مِنَ السِجن، أليسَ كذلك؟

Benim dünyam var ve sizin dünyanız var, ve benim dünyam her zaman sizin dünyanızdan daha iyidir çünkü benim dünyam gerçekçidir, sizinkisi batıl,
هناك عالمي، وهناك عالمك وعالمي دائما أحسن من عالمك لأن عالمي، كما ترى، عقلاني وعالمك خرافة