Yani reaktörün çevresindeki muhafaza binası çok daha küçük ve kompakt olabilir. | TED | لذا فيمكن لبناية الاحتواء النووي حول المفاعل أن تكون أصغر وأضيق بكثير. |
En yakın komşumuz Mars, Dünya'dan çok daha küçük ve atmosferine tutunmak için de daha az yer çekimine sahip. | TED | المريخ، جارنا الأقرب، هو أصغر بكثير مقارنةً بالأرض، لذلك له جاذبية أقل بكثير، مما لا يمكنه من الإحتفاظ بغلافه الجوي. |
Geçiş aynı zamanda eş zamanlı olarak ufkumuzu genişletmemizi, dünyanın ... ... daha küçük ve daha ulaşılabilir olmasını sağlar. | TED | المتحولة توسع كذلك آفاقنا مع جعل العالم أصغر وأسهل المنال. |
Kendi başkan yardımcınız, çok daha küçük ve basit bir terörle mücadele yaklaşımıyla | Open Subtitles | ونائب رئيسك قد دعى نهج أبسط وأصغر في مكافحة الإرهاب |
Çok daha küçük ve küçük parçalara ayrılır Chris, bu konuda birkaç senedir deniz ekolojisinde edindiğimiz son biyolojik gelişmelere göre, bu insanları da vuracak. | TED | يتجزّأ إلى أجزاء أصغر وأصغر وأصغر، وهذا آخر ما توصل له العلم، كريس، وهو ما نعرفه في علم البيئة البحرية لسنوات قليلة مضت، ولكنه في سبيله لأن يصيب البشر. |
Bunun yanı sıra Dünya Jüpiter’den 11 kat daha küçük ve veriler içinde sinyal zar zor görülüyor. | TED | الأرض، من جهة أخرى، هي أصغر من كوكب المشتري بـِ 11 مرة، و بالكاد تكون الإشارة مرئية في الرسم البياني. |
LEDler daha küçük ve ucuzdur, daha uzun süre dayanır, daha verimlidirler. | TED | وذلك لأن الصمامات أصغر و أرخص و أعمارها أطول، وأكثر كفاءة |
daha küçük ve daha verimli elektronikler ve lensleri de kullanmamız gerekecek. | TED | نحتاج إلى دمج عدسات وإلكترونيات أصغر وأكثر كفاءة. |
Bir posta bulundan bile daha küçük ve güç üretebilmesi için hareket ederken gömleğinize takılmış olması bile yeterli. | TED | أصغر من طابع البريد ويستطيع توليد الطاقة فقط من كونه معلقا بقميصك بينما تتحرك |
Evet. En iyi arkadaşım oldu. Şimdi gidip benden daha küçük ve zayıf biriyle uğraşın. | Open Subtitles | هذا صحيح، نحن أعز صديقين الآن، فلم لا تضايقون شخصاً أصغر وأضعف؟ |
Daha büyük yağmur taneleri kabarabilir ve patlayana kadar şişebilirler, daha küçük ve daha da küçük tanelere dönüşürler. | Open Subtitles | قد تتورم وتنتفخ قطرات المطر الكبيرة كالبالونات حتى تتفرقع، منفجرة إلى قطرات أصغر فأصغر. |
Bir de sana daha küçük ve penceresiz bir ofis ayarlamak için hâlâ uğraşıyoruz. | Open Subtitles | أوه ، ولا نزال نحاول الحصول لك مكتب أصغر بدون نافذة |
Erkeği çok daha küçük ve aslında onun üstünde yaşana bir parazit. | Open Subtitles | الذكر أصغر بكثير, وطفيلياً بالأساس, يعيش عالة عليها. |
Diğerleri onun yanında daha küçük ve zayıf durur. | Open Subtitles | أي شيء آخر سيكون أصغر وأقل جدارةً بالإحترام.. |
Benim hücrelerimden hem binlerce kez daha küçük ve hem de çok daha basit olduklarını görüyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنك أن ترى أنها أصغر من خلاياي بآلاف المرات و أبسط بكثير كذلك |
daha küçük ve olanaklar daha az. | Open Subtitles | أنها أصغر حجما وقديمة قليلاوليست به وسائل راحة |
Bazıları Güneş'ten çok daha küçük ve soğuktur. | Open Subtitles | بعضها أكثر برودة وأصغر من الشمس |