Telgraftan, yazılı mesaja on yıldan daha kısa bir sürede... | Open Subtitles | ومن الرسائل البرقية للرسائل النصية في أقل من عشرة سنوات |
Size, istediğinizi nasıl elde edebileceğinizle ilgili bildiğim her şeyi on sekiz dakikadan daha kısa bir sürede anlatacağım. | TED | سأخبركم كل ما أعرفه في أقل من 18 دقيقة. ما أعرفه بشأن الحصول عما تريدونه. |
Neredeyse iki yıl süren evrak işleri ve beklemeden sonra, destek olacağımız ailenin altı haftadan daha kısa bir sürede Vancouver'a geleceğini öğrendik. | TED | بعد حوالي عامين من المعاملات الورقية والانتظار علمنا أن أسرتنا ستصل إلى فانكوفر في أقل من ست أسابيع |
Sana 10 saatten daha kısa bir sürede 5 kişinin daha öleceğini söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك انه في اقل من 10 ساعات سيموت 5 اشخاص |
Bu aptalların bilmedikleri şey bir yıIdan daha kısa bir sürede milyonlarca dolarlık adam olacakları ve interneti şu anki haline getirecekleri. | Open Subtitles | ماهو الشي الذي لايعلمانه هاذان المغفلان انه هم سيصبحون في اقل من سنه قادمة يسوون ملايين و ملايين الدولارات |
Bir haftadan daha kısa bir sürede iki tanesinin öldüğünü gördü. | Open Subtitles | و في اقل من اسبوع راهما قتيلين |
İki saatten daha kısa bir sürede, halatı hazırlayıp hücreyi temizledik. | Open Subtitles | في أقل من ساعتين، كان الحبل جاهزاً، وتم كنس الزنزانة. |
İnanıyoruz ki Binbaşı Carter ve mühendislik ekiplerinizin yardımıyla, bir filoyu bir aydan daha kısa bir sürede savaşa hazır hale getirebiliriz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن بمساعدة المايجور كارتر و فريق المهندسين خاصتكم سنكون مستعدين للحرب بأسطول في أقل من شهر |
Nora, hastaneye gitmeliyim, bir saatten daha kısa bir sürede dönebilirim. | Open Subtitles | نورا, يجب أن أذهب الى المستشفى لكن يمكن أن أعود في أقل من الساعة |
Pekala, kim Leonard'ın 24 saatten daha kısa bir sürede Penny'de başarısız olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | حسنا, من شعر أن بيني و لينورد تخاصما؟ في أقل من 24 ساعة؟ |
Aksi takdirde, Carcano sürgülü mekanizmasıyla iki saniyeden daha kısa bir sürede iki atış yapmış olması gerekir, ki bu imkansızdır. | Open Subtitles | خلاف ذلك، فقد أطلق رصاصة مرّتين بنفس الوقت في أقل من ثانيتين، الذي لا يمكن القيام به ببساطة |
Yirmi dört saatten daha kısa bir sürede bir bankanın kasasına girmemizi sağlayacak planı nasıl yapacağız? | Open Subtitles | كيف سنتمكن من وضع خطة لاقتحام خزانة بنك في أقل من 24 ساعه ؟ |
Bir haftadan daha kısa bir sürede yeni evinde olacaksın ve oraya varır varmaz bir doktora görünebilirsin. | Open Subtitles | ستذهب للمنزل الجديد في أقل من أسبوع ويمكنك الذهاب للطبيب حالما تصل إلى هناك, موافق؟ |
Yani bir saatten daha kısa bir sürede hem "beyefendi" hem de "hanımefendi" olarak anlaşılmıştım. | TED | الآن، في أقل من ساعة، نُعت بـ"سيدي" وأيضًا بـ"سيدتي". |
Neredeyse 40 yıldır şehirlerde çalışıyorum, üstelik her belediye başkanının bana "Ohoo, çok büyük şehir" demeye çalıştığı yerlerde. Veya diğer başkanların söylediğine göre de mali kaynağımız olmayan yerlerde. Edindiğim tecrübeye dayanarak... ...şunu söyleyebilirm, dünyada her şehir... ...üç yıldan daha kısa bir sürede geliştirilebilir. | TED | أعمل في مجال المدن حوالي 40 عاما تقريبا، حيث كل عُمدة مدينة يحاول أن يخبرني، أوه، مدينته كبيرة جدا. و العُمد الآخرون يقولون، ليس لدينا موارد مالية. أود أن أقول، من خبرتي التي إكتسبتها، كل مدينة في العالم يمكن أن تتطور في أقل من ثلاث سنوات. |
İki haftadan daha kısa bir sürede iki haneye tecavüz vakası. Niners'la aranızı düzeltmelisiniz. | Open Subtitles | اقتحامان لمنزلين في اقل من اسبوع؟ |
Bu 60 yıldan daha kısa bir sürede oldu. | TED | حدث هذا في اقل من 60 عاما. |