- Ağabeyinin kılıcının kaleminden daha keskin olmasını umut etmelisin! | Open Subtitles | عليك أن تأمل أن سيف أخيك أكثر حدة من قلمه |
Ağabeyinin kılıcının, kaleminden daha keskin olması için dua etmen gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن تأمل أن يكون سيف أخيك أكثر حدة من قلمه |
Golf topundan daha keskin görünen her nesnenin 10 yaşından küçük çocuklar için kesici olduğunu düşünüyor gibiyiz. | TED | ونتصور أن أي قطعة أكثر حدة من كرة الغولف هو حاد جدا بالنسبة لأطفال دون سن العاشرة |
Hastaların parmaklarından daha keskin bir şey getirmesine izin yok. | Open Subtitles | لا يسمح للمرضى بالحصول على شيئ أحدّ من أصابعهم. |
Moğol okundan daha keskin. | Open Subtitles | أحدّ من السهام في المغولية |
Beyin ameliyatı için ucunun biraz daha keskin olması gerekirdi. | Open Subtitles | كان سيكون أكثر حدّة لجراحةدماغيّة! |
Hüsranın daha keskin uçları var. | Open Subtitles | الأحباط ذا حافة أكثر حدّة. |
Diğerleri daha keskin olabilir ve suçluluk, utanç ve korku içeren beyin yıkama tekniklerini kullanabilirler. | TED | قد تكون أساليب أخرى أكثر حدة مستخدمين أساليب الإقناع القسري التي تشمل الشعور بالذنب والعار والخوف. |
Ve partizan bölüşmesi burada ABD'de çok daha keskin. | TED | والحزبية المناخية هي أكثر حدة هنا في الولايات المتحدة. |
Tıraş bıçağı birazcık daha keskin olsaydı neye benzerdin, düşünmeye ürperiyorum. | Open Subtitles | يدعوني للتفكير كيف كنت ستبدو لو كانت الشفرة أكثر حدة |
Yılanın dişinden daha keskin bir şey varsa oda nankör bir evlat yetiştirmektir." | Open Subtitles | كم أكثر حدة من" أنياب الثعبان لكي يحظى "بطفلٍ غير شاكر |
Benimkisi daha keskin zaten. | Open Subtitles | على اية حال, سكيني أكثر حدة |
Bahçemdeki çimler bile daha keskin. | Open Subtitles | العشب في حديقتي أكثر حدة. |
Moğol okundan daha keskin. | Open Subtitles | أحدّ من السهام في المغولية |
Ucu daha keskin olmalı. Tamamdır. | Open Subtitles | -نحتاج رأساً أكثر حدّة . |
Ama daha keskin. | Open Subtitles | لكن أكثر حدّة. |