Bir tarafın sor diyor. Diğer tarafım ise, bilmek aklına gelebilecek her şeyden daha rahatsız edici olabilir diyor. | Open Subtitles | جزء مني يريد أن يسأل ، الجزء الأخر يقول أن المعرفة ستكون أكثر إزعاجاً من |
Dünyada şu andan daha rahatsız edici bir şey daha yoktur anne. | Open Subtitles | ,أمي, لا شيء بالعالم قد يكون أكثر إزعاجاً من ذلك الآن |
Sen ziyafetin keyfini çıkar. Davetsiz gelen misafirden daha rahatsız edici bir şey yoktur. | Open Subtitles | أستمتع بوليمتك لا شيء أكثر إزعاجاً من وجود ضيوف غير مدعويين |
Şimdi, bu benim için çok yorucu olacak ve senin için çok daha rahatsız edici olacak. | Open Subtitles | هذا سيكون مهكاً بالنسبة لي وغير مريح تماماً لك |
Pratikteyse, bundan daha iğrenç daha rahatsız edici bir şey hayal edemiyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أنا لا أستطيع تخيل أكثر حرج ... (... ) وغير مريح مساء رهيب. |