Daha güvenli. Ayrıca, diğer insan için daha sinir bozucu. | Open Subtitles | هذا أكثر أماناً، كما أنه أكثر إزعاجاً للشخص الآخر |
Pardon, bir seyyar satıcıdan daha sinir bozucu olmalıyım. | Open Subtitles | أنا آسفة، ربما أكون أكثر إزعاجاً من مندوبي المبيعات |
Bu ziyareti nasıl daha sinir bozucu yapabiliriz diye uğraşmadınız değil mi? | Open Subtitles | هل تكررون هذهِ الجملة لتجعلوا هذهِ الزيارة أكثر إزعاجاً. |
Hala işleri yönettiğini sanan bir ihtiyardan daha sinir bozucu bir şey yok. | Open Subtitles | لعلمك، مامن شيء أكثر إزعاجًا من عجوز يخال نفسه يدير الأمور. |
Sokratik tartışmaya giren bir psikopattan daha sinir bozucu bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء أكثر إزعاجًا من مختلٍ يخوض جدالًا فلسفيا. |