| Ben bundan pek emin olmazdım. Sandığından daha zordur. | Open Subtitles | لست واثقاً جداً من ذلك إنه أصعب مما تعتقد |
| Yargılama yapmayan bir tavrı korumak düşündüğünden daha zordur. | Open Subtitles | الحفاظ على قرار عدم إصدار الحكم أصعب مما تتصور |
| Elini kana bulamak, kanı temizlemekten çok daha zordur. | Open Subtitles | إخراج نية القتل منك أكثر صعوبة من القضاء عليها |
| Bir kaçağın hareketlerini tahmin etmek saplantı haline getirmekten daha zordur. | Open Subtitles | الهارب من العدالة أكثر صعوبة للتوقع من المهووس. |
| Bob kalp sayısına inanıyor ve kalp sayısını kolayca azaltmak çok daha zordur. | TED | يؤمن بوب بالقلب العامل. والأمر أصعب من أن يتم ببساطة تسريح قلب عامل. |
| Bir şeyi başarmak çoğu zaman onu gerçekleştirmekten daha zordur. | TED | النجاح في شيء ما هو غالباً أصعب من الوصول إليه. |
| Müziğin akustiği konuşma dilinden çok daha zordur. | TED | صوتيات الموسيقى هي أصعب بكثير من نظيرتها في اللغة. |
| Sandığından daha zordur. Göz temasını hiç bırakmayacaksın. | Open Subtitles | إنّها أصعب ممّا تعتقدين يجب أن تمتنعي عن المحادثة بالأعين. |
| Çok zor görünmüyor Güven bana, göründüğünden daha zordur. | Open Subtitles | ــ لاتبدو صعبة لهذه الدرجة ــ ثقي بي إنها أصعب مما تبدو عليه |
| bir bayan ajan için, bardan bir adam ayartmak göründüğünden daha zordur. Çoğu erkek işler çok iyi gittiğinde rahatsız olur. | Open Subtitles | بالنسبة للعميلة الأنثى يكون التقاط رجل من حانة أصعب مما قد يبدو |
| Bazen sandığından daha zordur. İnsanlara ne zaman ne söyleyeceksin? | Open Subtitles | الأمر أصعب مما تظنين, في بعض الأحيان, ما الذي ستقولينه للناس, و متى |
| Hapisten kaçmak göründüğünden daha zordur. Sen bunu herkesten iyi bilirsin. | Open Subtitles | الهرب من السجن أصعب مما يبدو، أنت بالذات عليم بهذا. |
| Sese dayalı izleme tahmin edilenden çok daha zordur. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} المراقبة الصوتية أصعب مما تبدوا |
| Ulusal düzeydeki yarışma çok daha zordur. | Open Subtitles | المنافسة على مستوى الولاية أكثر صعوبة |
| Hayat matematikten daha zordur. | Open Subtitles | والحياة أكثر أكثر صعوبة من الحساب |
| Ama farklı olmanın üstesinden gelmek, yetersiz olmaktan daha zordur. | Open Subtitles | أن تكوني مختلفة أمر أكثر صعوبة |
| Bazı renk boyaları atmak, diğerlerinden daha zordur ve komplikasyonlar olabilir. | TED | لكن بعض ألوان الحبر تكون إزالتها أصعب من غيرها وقد تحدث مضاعفات. |
| Göl ve dağı fethetmek daha zordur ama onlar da teslim olurlar. | TED | البحيرة والجبل هما أصعب من أن يُحتلا، لكنهم أيضا يستسلمون. |
| Arkadaş bulmak sevgili bulmaktan daha zordur. | Open Subtitles | والحصول علي الأصدقاء أصعب من الحصول علي العشاق |
| Ama onda AML vardı, ki bunun tedavisi daha zordur. | Open Subtitles | ولكنه كان مصابا باللوكيميا الحادة وهي أصعب بكثير.. |
| Sessiz olun! Kendinize gelin! Göründüğünden daha zordur, canım. | Open Subtitles | هدوء، حافظوا على هدوئكم - هذا أصعب ممّا يبدو يا عزيزتي - |
| - İspinozdan daha zordur. - Bırak deneyeyim! | Open Subtitles | انه اصعب من العندليب دعني احاول |