"dair söylentiler" - Traduction Turc en Arabe

    • شائعات
        
    • إشاعات
        
    • إشاعة
        
    • شائعة
        
    • الإشاعات عن
        
    • يُشاع أنك
        
    • يشاع أن
        
    Kundakçıların çete bağlantısı olduğuna dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعات بأن الحرائق المفتعلة قد يكون عصابة ذات الصلة.
    Chulak halkı, yenildiğime dair söylentiler yalandır, dünyamızı yokedecek hainler tarafından ortaya atılmıştır. Open Subtitles اهلا شولاك شائعات انهزامى كانت كازبه انتشرت عن طريق الخائنين الذيم يحاولوا تدمير عالمنا
    Tet Bayramı ateşkesinin iptal edileceğine dair söylentiler var. Open Subtitles هناك إشاعات تقول بأن هدنة عيد السنة القمرية الفيتنامية ستُلغى
    Sinir krizi geçirdiğine dair söylentiler var, ama-- Open Subtitles لقد كان هناك إشاعة بشأن وقوع انهيار عصبي له، ولكن..
    Onun yasak bir ilişkisi olduğuna dair söylentiler yok muydu? Open Subtitles لم يكن هناك شائعة كان لديه العسل على الجانب؟
    Evet, hanım evladı olduğuna dair söylentiler yüzde yüz doğru. Open Subtitles أجل ، لكن الإشاعات عن حماقتك وجبنك كانت صحيحة بالكامل
    Adı llluminata. Mistik kuantum özellikleri olduğuna dair söylentiler varmış. Open Subtitles إنها تسمي "إلميناتا"هناك شائعات بأن لها خصائص نوعية شبه غامضة
    Asla geri dönmeyeceğimize ve köle olarak satılacağımıza dair söylentiler vardı. Open Subtitles -كانت هناك شائعات , بأننا لن نعود أبداً وأننا سنباع كعبيد.
    Asiler arasında çalışan Amerikalı bir doktorun olduğuna dair söylentiler varmış. Open Subtitles لقد كان هناك شائعات عن وجود طبيب أمريكي يعمل لحساب المتمردين ضد إرادته
    Windsor'un yakınlarında veba salgını başladığına dair söylentiler duyduk. Open Subtitles لقد سمعنا شائعات عن انتقال عدوى بالقرب من وندسور
    Tanya'nın onu sevmediğine dair söylentiler vardı ama Miron bununla ilgili hiç birşey söylemedi. Open Subtitles كانت هناك شائعات بأن تانيا لم تحبه لكن ميرون لم يقل شيئا عن ذلك
    Makinelerin ayarını bozduğunuza dair söylentiler dolaşıyor ortalıkta. Open Subtitles هناك إشاعات تقول أنك سوف تعيد تقييم الماكينات
    Yaratıkların ormanlıkta olduğuna dair söylentiler oldu. Open Subtitles كانت هنالك إشاعات عن وجود مخلوقات في هذه الغابة.
    Onu durduramadıklarına dair söylentiler vardı. Open Subtitles هناك إشاعات تقول بأنهم لم يستطيعوا أن يوقفوه
    Eğlence sektöründe bir uyuşturucu skandalının patlak vereceğine dair söylentiler var. Open Subtitles هُناك إشاعة أنّ فضيحة المٌخدرات ستندلع فى قطاع الترفية
    Bazı güneyli kavimlerin seninle olduklarına.. ..dair söylentiler var. Open Subtitles هُناكَ إشاعة, إنَّكَ ترافق بعض القبائل الجنوبيّة.
    Bu yetmezmiş gibi, parti içerisinde bir rakibin olduğuna dair söylentiler var. Open Subtitles وفوق كل ذلك أصبحنَا إشاعة متجولة والتي تقول بأنه هناك متحدي داخل الحزب
    Direniş'in elinde bir çocuk olduğuna dair söylentiler var. Open Subtitles هناك شائعة تقول بأن المقاومة لديها فتاة صغيرة.
    Tüm bunların cinayet olduğuna dair söylentiler var, ama hiç mantıklı değil. Open Subtitles كان هناك شائعة عن احتمالية جريمة قتل لكن هذا هراء
    Daha büyük şeyler planladığına dair söylentiler var ama nerede ve ne zaman olacağını bilmiyoruz. - Bassam. Open Subtitles ثمة بعض الإشاعات عن شيء ضخم مخطّط، لكن لا نعلم أين ولا متى
    Luna'yı 1979 yılındaki Metropolitan Havaalanı bombalamasına bağlayan DNA kanıtı bulunduğuna dair söylentiler var. Open Subtitles يشاع أن أدلة الحمض النووي ربطت لونا لتفجير 1979 مطار العاصمة الدولية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus