"dair söz verdim" - Traduction Turc en Arabe

• وعدت
• وعدتها
• قطعت وعداً
• وعدتُ
• وعدتك
• وعدته
• أعدك بأن
• وعدتكِ
• وعدتهم
• أقسمت لها

Neyse, annene sana göz kulak olacağıma dair söz verdim.
, على أيّ حال أنا وعدت والدتكِ أنني سأعتني بكِ

Anneme ve babama gelip özür dileyeceğim dair söz verdim.
لقد وعدت أمي وأبي أود أن يأتي أكثر وأقول آسف.

Aileniz öldürüldüğünde kendime sizi her zaman koruyacağıma dair söz verdim.
لقد وعدت نفسي عندما قُتل والداك أنني سوف أهتم بك دوماً

Ona babasıyla konuşacağına dair söz verdim.
أنا وعدتها أنها يمكنها أن تتكلّم مع أبّيها.

Karısıyla birleştireceğime dair söz verdim. Onurlu bir adam olarak, sözümü tutacağım.
لقد قطعت وعداً أن أجمعه بزوجته، وبحق شرف الرجل، سوف أفي به

İsterdim; ama anneme, toplanmaya yardım edeceğime dair söz verdim.
أتمنى,ولكني وعدتُ أمي سأساعدها بحزم الأغراض

Çünkü büyükanneniz Rose'a babanızla büyükbabanızı barıştıracağıma dair söz verdim.
لأني وعدت الجدة روز أنني سأبقي أبيك وجدك في سلام

Pekala, tüm bu adamları çürüteceğime dair söz verdim ama çok zamanım kalmadı o yüzden sadece bir kaçını daha çürütmeme izin verin.
حسناً، لقد وعدت أن أفنّد كل تلك الإدعاءات و لم يبق لدي متسع من الوقت لكن دعني أفند القليل بعد

Dört hastamıza bugün diyalizden kurtulacaklarına dair söz verdim.
لقد وعدت أربعة مرضى سيخرجون من غسيل الكلى اليوم

Kızıma bu gece ortalıkta görünmeyeceğime dair söz verdim.
لقد وعدت ابنتى ان والدها لن يظهر الليلة فى حفلها

Seni geri götüreceğime dair söz verdim, ama kaçmaya başlarsan nasıl yaparım?
انا وعدت بأن أرجعك لكن كيف سأفعل ذلك وانت هارب؟

Eee, projemde kullandığım herkese... kasetleri benden başkasının seyretmiyeceğine dair söz verdim.
لأني وعدت كل النساء أنه لن يشاهد أحد هذه الأشرطة سِواي

Baba bir kaç düşmanın üstesinden gelmek için Tokyo'ya gideceğime dair söz verdim.
لقد وعدت والدي أنا اذهب إلى طوكيو للإستيلاء على شركة.

Biliyor musunuz, biraz kötü hissediyorum çocuklar. Karıma içmeyeceğime dair söz verdim.
أشعر بالسوء يا رفاق، وعدت زوجتي ألا أشرب

Ona çocuklarına bakacağıma dair söz verdim, ama çok fazla kalmış gibi görünmüyor.
لقد وعدت أن أعتني بأطفالها، ولكن يبدو أنه لم يبق الكثير.

Ve babana, ona herhangi bir şey olacağı ihtimaline karşılık, sana ve krallığa göz kulak olacağıma dair söz verdim.
و لفد وعدت والدك, لو حدث له اي شيئ, سأعتني بك وبالمملكة.

Aslında ceza olarak seni burada bırakmam gerekirdi, ama seni yükselteceğime dair söz verdim ve asla sözlerimden vazgeçmem.
كنت لأتركك هنا حتى تتعفني، و لكني وعدت أن أربيك كابنتي،

Bulacak olursak sen okuyacaksın. Çünkü özel hayatına saygı göstereceğime dair söz verdim.
عندما تجدينها يجب أن تقرأينها لأنني وعدتها بأن أحترم خصوصيتها

Çünkü birisine uslu duracağıma dair söz verdim.
لأنني قطعت وعداً أن أكون في أفضل سلوك لي الليلة

Anneme uçağa binene kadar bekleyeceğime dair söz verdim ama daha fazla bekleyemem.
وعدتُ والدتي بأنني سأنتظر حتى نكون على متن الطائرة لكنني لا أطيق الصبر أكثر

Ayrıca seni yemeğe ve sinemaya götüreceğime dair söz verdim.
و وعدتك أنِ سأخذك الي عشاء و لـ مشاهدة فيلم

Başka bir şey söylemeyeceğime dair söz verdim, fakat sanırım, sana bir sürprizi var.
.. وعدته بأن لا أقول أكثر من ذلك ولكني أعتقد أن لديه مفاجأة لك

Sana onun ifadesini kullanmayacağıma dair söz verdim ve kullanmayacağım.
لقد وعدتكِ أنني لن أستخدم شهادته , لن أفعل

Bu işi yerinde inceleyeceğime dair söz verdim.
لقد وعدتهم بأن أقوم بمعاينة وفحص الموقع فحصا دقيقا

Seni görmeye asla çalışmayacağıma dair söz verdim.
أقسمت لها أنني لن اقدم على رؤيتها مرة أخرى