Geçit kapanmadan önce içinden geçerek onu tarihte mahsur kalmaktan kurtarmak için sadece bir dakikanız var. | TED | لديك دقيقة واحدة لتقفز إلى البوابة وتنقذه قبل أن تُغلق وتتركه معلقًا في التاريخ. |
Biri "dünyayı kurtarmak için bir dakikanız var mı" diye sorduğunda yaptığın gibi. | Open Subtitles | كما تفعلين عندما يسألنّكِ النّاس، إن كان لديك دقيقة لتنقذي الأرض؟ |
Ortalıkta dolaşan tüm üniformalı bebeler... 5. kattaki kontrol odasında... toplanmanız için sadece 1 dakikanız var. | Open Subtitles | وكلكم أيها الثيران التى تدور حول الساقية لديكم دقيقة واحدة |
Komutan, kapakları açmak ve geminizi terk etmek için tam iki dakikanız var. | Open Subtitles | أيها القائد, لديك دقيقتين بالتحديد لتفتح أبوابك وتسلم سفينتك |
- Bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama hala 1 dakikanız var. | Open Subtitles | متبقي لك دقيقة واحدة.. منوقتكيا سيّد(دوبس ). |
Beyin hasarı başlamadan önce sadece bir dakikanız var. | Open Subtitles | لديك دقيقة واحدة فقط قبل أن يبدأ تلف في الدماغ |
Şimdi kasabayı terk etmek için tam bir dakikanız var. | Open Subtitles | الآن لديك دقيقة واحدة لمغادرة المكان |
Bir dakikanız var mı? Konuşmamız lazım. | Open Subtitles | ان كان لديك دقيقة فيجب علينا أن نتحدث |
Çavuş Perry, ben gazeteciyim. - Bir dakikanız var mı? | Open Subtitles | رقيـب " بيرى, أنا من الصحافة , هل لديك دقيقة ؟ |
Yüzbaşı, bir dakikanız var mı? | Open Subtitles | أيها القائد, هل لديك دقيقة من وقتك ؟ |
Onlarla tanışmak için bir dakikanız var mı diye soruyor. | Open Subtitles | يسأل ما إذا كانت لديك دقيقة للقاء بهم |
Teslim olup dışarı çıkmak için bir dakikanız var yoksa içeri gireriz. | Open Subtitles | لديكم دقيقة واحدة لتسلموا أنفسكم وتخرجوا و إلّا سندخل |
Bu yüzden, bizi böyle çağırıyorlar, "Bayanlar, bir dakikanız var." | TED | ومن ثم نادوا على المتسابقات لكي يستعدن وقالوا "" يا سيدات لديكم دقيقة واحدة " |
Stratejinizi oluşturmak için bir dakikanız var. | Open Subtitles | لديكم دقيقة واحدة لتخطيط استراتيجيتكم... |
Alacaklarınızı tezgâha getirmek için iki dakikanız var. | Open Subtitles | لديك دقيقتين لتحصُل على مُشترياتك لِشباك التحصيل. |
Efendim basın toplanıyor. İki dakikanız var. | Open Subtitles | سيّدي، الصحافة قد تجمعت، لديك دقيقتين |
Hala bir dakikanız var. | Open Subtitles | بقى لك دقيقة واحدة. |
Bir dakikanız var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ دقيقة ؟ |
Derhal arabalarınıza binip, buradan gitmek için iki dakikanız var. | Open Subtitles | لديكم دقيقتين لركوب سياراتكم والخروج، الآن |
Bir dakikanız var. Toparlanın! | Open Subtitles | لديكم دقيقه واحده لتنزلوا وتجمعوا اشيائكم معا |
Bence sadece 2 dakikanız var. | Open Subtitles | يمكنني أن أقول أن أمامكم دقيقتان |
Akvaryus, burası Huston. Yaklaşık 12 dakikanız var. | Open Subtitles | هنا هيوستون يا أكواريس أمامك 12 دقيقة لتشغيل الطاقة |
Profesörün hesaplarına göre, zombiler size 17 dakikada yetişecekler, yani herkesi geçirmek ve köprünün iplerini kesmek için 17 dakikanız var. | TED | وفقًا لحسابات البروفيسور سيلحق بك الزومبي في غضون 17 دقيقةً فقط لذا، لديك ذلك الوقت فحسب لإيصال الجميع وقطع الحبال |