"danışmanıyla" - Traduction Turc en Arabe

    • مستشار
        
    • المستشار
        
    • مستشارة
        
    • مُستشار
        
    • مستشارها
        
    • مستشاره
        
    • لمستشار
        
    • بالمستشار
        
    Ama okul danışmanıyla konuşup, seçenekleri tartışmaya hazırım. Open Subtitles .. سوف أتحدث مع مستشار المدرسة ويمكننا مناقشة الإختيارات
    Bir evlilik danışmanıyla görüşmek için randevu almıştık, ama Jack kasten yolunu kaybetti. Open Subtitles ‫كان لدينا موعد مع مستشار الزواج ‫وضيعه جاك عن عمد
    Başbakan'ın basın danışmanıyla çıkmış olmasının bununla ilgisi var mı? Open Subtitles هل لخليلها المستشار الاعلامي علاقة بعودتها على رأس العمل؟
    Kötü kalpli basın danışmanıyla yemeğe çıkmaya korkarım ben. Open Subtitles لا اجرؤ على التواجد مع المستشار السياسي العظيم
    Bugün rehberlik danışmanıyla üniversiteler hakkında konuşmayacak mıydın sen? Open Subtitles أليس لديك مقابلة اليوم مع مستشارة التوجيه للحديث بشأن رغباتك بالكلية ؟
    Evlilik danışmanıyla görüşmenin ne kadara mâl olduğunu biliyor musunuz? Open Subtitles هل لديكم أيّ فكرة يا رفاق كم يُكلّف لرؤية مُستشار زواج ؟
    Onun danışmanıyla da sürekli konuşuyoruz yani ben çok işine yarabilirim. Open Subtitles اعني , مستشارها وانا ؟ نتحدث بانتظام لذا , نعم , اعني سوف يكون مكسب رائع
    Müteahhitlerinde bir problem yoktu ama bir de çevresel sistem danışmanıyla çalışmışlar. Open Subtitles إنهم لديهم مقاولون طبيعيون ولكن ايضاً لديهم مستشار للأنظمة البيئية
    Yarın yas danışmanıyla görüşmek için benimle itfaiye binasına gel. Open Subtitles تعالي معي إلى محطة الإطفاء غداً لمقابلة مستشار الحزن.
    Gitmem lazım. Annem beni bir üniversite danışmanıyla tanıştıracak. Berbat bir şey. Open Subtitles يجب أن أرحل، أمي تجعلني أقابل مستشار كلية أمر لئيم جدًا، إلى اللقاء
    Kızımızın geleceğiyle ilgili bir finans danışmanıyla görüşeceğim. Open Subtitles لدي إجتماع مع مستشار مالي بشأن وديعة لأبنتنا
    Travma danışmanıyla bir görüşme de ayarlamamız gerek. Open Subtitles وعلينا تحديد موعد لتري مستشار صدمات نفسية
    Öğlen bir buçukta üniversite danışmanıyla zorunlu görüşmem var. Open Subtitles اجتماع إلزامي في الساعة 1: 30 مع مستشار الكلية.
    Belki de Rehberlik danışmanıyla görüşmelisin. Open Subtitles ربما يجب عليك التحدث إلى المستشار التوجيهي.
    Ruhsal danışmanıyla birlikte, o kadar uzun sürmez. Open Subtitles انه مع المستشار الروحي لا ينبغي أن يكون بهذا الطول
    Az önce başkanın baş danışmanıyla tanıştım. Open Subtitles قابلت المستشار الأول للرئيس للتو.
    Ama rehberlik danışmanıyla randevum vardı. Open Subtitles لكن لدى ميعاد مع مستشارة التوجيه
    Misafir seçecek olsam evlilik danışmanıyla yalan detektörü ilk tercihim olmaz emin ol. Open Subtitles مستشارة زواج ...وكاشف الاحتيال البشري ليسا خياري الأول للصحبة أيضًا.
    - Bir evlilik danışmanıyla görüşüyorlarmış. Open Subtitles -إنّهما يزوران مُستشار عائلي .
    Katrine'nin Başbakan'ın basın danışmanıyla özel bir bağı var. Open Subtitles - كاترين عندها... . ...علاقة خاصة مع مستشارها السياسي
    Ne Kuzeydeki Kral, ne de danışmanıyla hoş bir vedalaşmam olmadı. Open Subtitles لم أفترق بشروطٍ جيّدة مع ملك الشّمال أو مع مستشاره.
    Zaten babasının güvendiği danışmanıyla evli olan Lucilla nüfuzlu bir hayat için eğitilmişti. Open Subtitles كانت زوجة لمستشار ابيها الامين و كانت لوسيلا مهيأة بالفعل لتعيش حياة من النفوذ
    Keşke ben de Başbakan'ın basın danışmanıyla çıksaydım. Open Subtitles اتمنى لو كنت على علاقة بالمستشار الاعلامي لرئيسة الوزراء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus