Başkan konuşmayı sadece kıdemli danışmanlarla yapmak istiyor şu an. | Open Subtitles | الرئيس يود إبقاء هذه البيانات لكبار المستشارين في الوقت الحّالي. |
danışmanlarla mülakatta olman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تكون الآن في مقابله مع المستشارين |
Başka ajanlarla veya danışmanlarla birlikte olmak yasak. | Open Subtitles | ممنوع إقامة علاقة مع العملاء الآخرين أو المستشارين |
...başkanın başarısının mimarı olarak kabul edilen kişi de, ...diğer bazı kıdemli danışmanlarla beraber, bu olayla bağlantısı olduğu yönünde suçlanıyor. | Open Subtitles | " هذا يعتبر عائق لنجاحات الرئيس... " "... تورطه مع عدة مستشارين كبار آخرون " |
Benji bir saattir bu danışmanlarla konuşuyor. | Open Subtitles | بينجي) يتحدث مع مستشارين الحزن ) هؤلاء منذ حوالي ساعة |
Hastalarını incelemek için haftada en az bir kere bu danışmanlarla buluşan 12 grup liderimiz var. | Open Subtitles | لدينا 12 قائد مجموعة ممن اجتمعوا بهؤلاء المستشارين على الأقل مرة في الأسبوع لكي يذهبوا إلى وكلائهم. |
Başkanlar etraflarını danışmanlarla çevirir. | TED | ذلك الشخص يحيط نفسه أو نفسها بمجموعة من المستشارين . |
Siz ikiniz gidip danışmanlarla konuşun. | Open Subtitles | اذهبا للتحدّث إلى المستشارين |