Bayan Carpenter. Eve Carpenter, bir zamanlar Soho'daki Kaktüs Kulübünde egzotik dansçıymış. | Open Subtitles | السيدة كاربنتر , أيف كاربنتر ,كانت راقصة فى ملهى الصبار فى سوهو. |
Bir gece kulübünde dansçıymış ve vücudunda seksi bir yılan dövmesi varmış. | Open Subtitles | كانت راقصة في أحد النوادي وكان لديها وشم لثعبان ملتف حول جسدها |
Annem bir dansçıymış. Sanırım bu benim kanımda var. | Open Subtitles | ام,أمي كانت راقصة لذا أعتقد بأن ذلك يسري في دمي. |
Onun güzel duruşundan anladığım kadarıyla eskiden bir dansçıymış. | Open Subtitles | أظن بناءاً على وقفتها الرائعة كانت تعمل راقصة |
bana öldürdüğü diğer kadınla ilgili detayları anlattı bir klüpte dansçıymış.. | Open Subtitles | لقد أخبرني بتفاصيل المرأة الآخرى التي قتلها كانت راقصة في أحد النوادي |
Sözde tecavüz kurbanı egzotik dansçıymış. | Open Subtitles | ضحية الإعتداء الجنسي هي راقصة تعر |
Celia Noel bir dansçıymış. Bu da onun neden sirkleri bu kadar sevdiğini anlatıyor. | Open Subtitles | سيليا نويل " كانت راقصة " هذا يفسر سحرها بالسيرك |
Duyduğuma göre o harika bir dansçıymış. | Open Subtitles | كما تعلم , أنا سمعت أنها راقصة ماهرة. |
"Speakeasy" adındaki gösteri de dansçıymış. | Open Subtitles | وكانت راقصة في عرضهم الذي يطلق عليه " سبيك ايزي |
Ondan önce dansçıymış. | Open Subtitles | قبل هذا كانت راقصة |
Gerçekten dansçıymış. | Open Subtitles | . هى راقصة جيدة |
Bunu sevmedim. Haklısın. Keith bayağı iyi bir dansçıymış. | Open Subtitles | لا أنت صائبة .. "كيث" راقصة بارعه |
Söylemesi acıtsa da Bayan Underwood harikulade bir dansçıymış. | Open Subtitles | على الرغم من أنه يؤلمني أن أقول ذلك سيدة (أندروود) راقصة هائلة |
Bir çocuk annesi. Caged Kulübünde dansçıymış. | Open Subtitles | راقصة في نادي "كاجيد". |
Ölümcül bir dansçıymış. | Open Subtitles | -من المفترض ان تكون راقصة ممتازة ! |
dansçıymış! | Open Subtitles | راقصة .. |
dansçıymış. | Open Subtitles | لقد كانت راقصة |