Elbette, bunu biliyoruz Butch, ama bunu isteyen Bay Davies. | Open Subtitles | بالتأكيد، نحن نعرف ذلك يا بوتش ولكننا هنا للسيد ديفيس |
Geçen gün Bay Davies ile olan konuşmandan biraz bahsedelim. | Open Subtitles | دعينا نتكلم عن المحادثة التي دارت بينك و السيد ديفيس |
O kadar üzülme Bay Davies. Sen elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | هون على نفسك يا سيد ديفيز ، فعلت ما بوسعك |
Davies İncilini sana ödünç verir böylece cenazede dua okuyabilirsin. | Open Subtitles | ديفيز سيعيرك كتابه المقدس لتكون الصلاة صحيحة عند مراسم الدفن |
Bugün sadece rüzgarı ve onun doğal kuvvetini kullanarak George Llewelyn Davies atmosferin sınırlarını test edecek. | Open Subtitles | ولذا اليوم، أيها السيدات والسادة سنستعمل فقط الرياح بقوتها الطبيعيه جورج ليويلن دافيس سيختبر سرعه الرياح |
İyi fikir, Bay Davies. | Open Subtitles | اختيار جيد سيد "دافيز" فلو انهم استخدموا السونار النشط |
Bir dakika daha verin, her şeyi halledeceğiz, Bayan Davies. | Open Subtitles | فقط أعطينا دقيقة أخري ( سنعالج الأمر آنسة ( دايفس |
- Merhaba. Millicent Davies, US AFL-CIO'dan. - Merhaba, nasılsınız? | Open Subtitles | ميليسانت ديفيس المدير التنفيدي لاتحاد عمال الولايات المتحدة مرحبا , اهلا بك؟ |
Flanders, bana Craeton Davies'den Amiral Pendelton'ı bağla. | Open Subtitles | فلاندر، صلني ب العميدَ بندلتون على كراتيون ديفيس. |
Crateon Davies yerinde, vurucu tim hazır mı? | Open Subtitles | هَلْ كراتيون ديفيس في الموقعِ وفريق الهجوم جاهزَ؟ |
Belki Miles Davies ile daha iyi sonuçlar elde edebilirim. | Open Subtitles | رُبما سأحصَل على نَتائِج أفضَل معَ فِرقَة مايلز ديفيس |
Chris Davies, Mike Bennett, Max Jacobs ve Lux Cassidy. | Open Subtitles | كريس ديفيس ، مايك بينيت ، ماكس جاكوبس و لوكس كاسيدي |
Bir sorun mu var Davies, o dükkanında çok kaldın galiba? | Open Subtitles | المشكلة معك يا ديفيز إنك عملت كصاحب محل لفترة طويلة |
Bay Davies, sadece sizi ve şerif Risley'i görmemizi söyledi. | Open Subtitles | السيد ديفيز طلب أن نخبرك أنت والمأمور رايسلي فقط |
Davies'e geleceğinizi söyleyelim mi Yargıç? Evet. | Open Subtitles | هل نخبر ديفيز أنك قادم ، يا سيادة القاضي؟ |
Bundan Bayan Davies'in burada yediği yemeği beğendiğini anlıyorum. | Open Subtitles | أعتقد من كلامك، ان السيده دافيس أعجبها الطعام عندما كانت هنا |
Aslında Davies kardeşlerin maceralarını yazmaya ben kendim başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت فى الحقيقه بالكتابه عن مغامرات إخوة دافيس |
Pekala, Bayan Davies'le, karından daha fazla zaman geçirdiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | حسنا يقولوا بأنك تقضي وقتا مع السيده دافيس أكثر من الوقت الذى تقضيه مع زوجتك |
Kedi fare kovalamacası başlıyor, Bay Davies. | Open Subtitles | لعبة القط والفار من الان و حتي نخرج "سيد "دافيز |
Tru Davies, 1723 Oracle. Bir cinayeti rapor edeceğim. | Open Subtitles | ( ترو دايفس) , 1723 ( أوركال ) انا أتصل للإبلاغ عن جريمة قتل |
Eğer, Davies'in dedikleri doğruysa, Torben'in kaybedecek çok şeyi var. | Open Subtitles | إن صح ما قاله (دايفيز) فـ(توربون) معرّض للكثير من الخسائر |
Ohio Eyaleti'nin Malcolm Davies'e açtığı davada yasa dışı madde bulundurma suçundan biz, jüri, sanık Malcolm Davies'i... | Open Subtitles | في أمر قضية ولاية أوهايو ضد مالكوم دايفيس لتهمة حيازة مادة منشطة غير مشروعة |
Maisie, Davies, sizi gidi dedikoducular. | Open Subtitles | مايزي دايفز, ايتها الفرسة القذرة |
-101 WRIF Detroit kanalında. Denny Davies'i dinliyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تستمعون إلى برنامج داني ديفس |
Patronum şu an San Simeon'da maskeli bir baloda ve yanında da Marion Davies, Ronald Coleman ve Vilma Banky var. | Open Subtitles | في الوقت الراهن رئيسي يقيم (حفل تنكري في (سان سيمون (مع (ماريون ديفز (و(رونالد كولمان) و(فيلما بانكي |