"dawn'ın" - Traduction Turc en Arabe

• داون

Dawn'ın gazabını ben hak ediyorum ama sana neden ters davranıyor?
حسناً , أنا استحق غضب داون ولكن لماذا تصب غضبها عليكِ؟

Tamam dinle, Dawn'ın projesine gelince, o bir film değil.
حسنا , اسمع حول مشروع داون إنه ليس فلم إنه عذر

Ona bu isimle hitap etti. Onu durduramazsak Glory, Dawn'ın anahtar olduğunu öğrenecek.
إنها تدعي ذلك ,ستعرف بأن داون المفتاح إذا لم

Dawn'ın nerede tutulduğunu Bulmamız lazım.
لماذا تريد لذلك؟ نريد إيجاد المكان الذي يخبئون به داون

Sam'ı Dawn'ın yanına götürecekler,
لكن عليه أن يريني أين يحتفظ بالرهائن على أمل بأنهم سيأخذون سام إلى مكان داون

-Seninle Dawn'ın projesi hakkında konuşmak istiyorum.
أردت أن أحدثك بخصوص مشروع داون

Boşuna olmayacak, Guy. Dawn'ın projesini hayata geçirmek mi istiyorsun?
تريد الموافقه على مشروع داون ؟

Sadece Dawn'ın iyi olup olmadığını Bilmek istiyorum.
فقط أريد معرفة ما إذا كانت داون بخير

Pekala Reba, bana Dawn'ın kirli çamaşırlarından bahset.
هيا " ريبا " أعطني مزيد " من الفضائح عن " داون

Dawn'ın parlayan zırhlı, beyaz şövalyesi olacaksın.
فارس داون الأبيض في درع برّاق

Onların çocukları, Dawn'ın çiftleşme grubu, Rhade'ın eşleri? Hepsi en azından 200 yıldır ölüler.
أطفالهم, مجموعات (داون) للتزاوج زوجات (رادي) كلهم أموات منذ على الأقل 200 سنة من الآن

Neden Dawn'ın kanı?
لماذا دم داون ؟

Ben sizin yerinizde olsaydım, Dawn'ın erkek arkadaşlarıyla işe başlardım.
" ولو كنت مكانك سأبدأ بصديق " داون

Görünen o ki Shreveport'da Dawn'ın ve Maudette'in takıldığı bir vampir barı varmış.
ومن الواضح يوجد حانه مصاصي الدماء عندما كانتا (ماوديت) و ( داون) يستكعون فيها في (شريفبورت)

Sam, galiba Dawn'ın yerine yeni birini bulduk.
أعتقد باننا وجدنا الشخص الذي يحل محل (داون)

Görünüşe göre Maudette ve Dawn'ın eskiden Shreveport'ta takıldığı yerde bir vampir barı var.
على مايبدو، هنالك حانة لمصاصي الدماء حيث أعتاد (موديت) و (داون) أن يذهبا إليها في "شريفبورت"

Dawn'ın bir şeyler kaybetmekten, yorulup, sonunda sorunu kendi elleri ile halletmeye çalışmış olabileceği hiç aklına geldi mi?
(هل خطر لك من قبل أنّ (داون سأمت من كونها مع الجانب الخاسر فتعاملت مع الأمر بنفسها ؟

O ve Dawn'ın hala evli olduğundan emin değildin.
لم تكن على يقين بأنّه و (داون) مازالا متزوجين

Dawn'ın bir arkadaşı var Nate. Özel bir arkadaş.
(لدى (داون) صديقة تدعى (نايت صديقة مميزة

- Lütfen bana Dawn'ın nerede olduğunu söyle.
-أرجـوكِ اخبريني أين (داون) الآن ؟