Sen ona değer veriyorsun, ben de veriyorum. Ev de önemli. | Open Subtitles | أنت تهتمين بها ، وأنا كذلك ولكن المنزل مهم |
Lucas'a değer veriyorsun, çünkü seni sevdiğini biliyorsun... ve muhtemelen bana ve Brooke'a da hala değer veriyorsun, çünkü biliyorsun ki biz de seni seviyoruz. | Open Subtitles | انتي تهتمين بـ لوكاس لأنكي تعلمين أنه يحبك وربما لا زلتي تهتمين بي وببروك لأنكي تعلمين أننا نحبكي أيضا |
Yaşayanlardan çok ölülere değer veriyorsun çünkü onlar sana cevap veremiyor. | Open Subtitles | أنت تهتمين بالأموات أكثر من اهتمامك بالأحياء لأنهم لا يستطيعون أن يردوا عليك |
Sanırım ona gerçekten değer veriyorsun. | Open Subtitles | يبدو من كلامك حقا أنك تهتمّ به |
Bu adama değer veriyorsun. | Open Subtitles | تهتمّ بهذا الرجل. |
Chelsea'ye, tek gecelik, anlamsız bir kaçamakla basitleştirmeyecek kadar değer veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تهتم لأمر "تشيلسي" كثيراُ ولا تريد إفساد علاقتك معها. |
Durumunuz pek de iç açıcı değil. Muhtelemen çok uzun bir süre yaşayamayacak bir kıza değer veriyorsun. | Open Subtitles | إن موقفك ضعيف، تحفل بفتاة غالبًا لن تحيا طويلًا. |
Sen erkekleri kullanıyorsun ve sadece kendine değer veriyorsun diye herkes senin gibi olmak zorunda değil. | Open Subtitles | أبسبب أنكِ تستخدمي الرجال ولأنك فقط تهتمين لشأنكِ لا يعنى أن كل الناس مثلكِ |
Yani bana hâlâ değer veriyorsun öyle mi? | Open Subtitles | إذاً ما زلتِ تهتمين لأمري قليلاً ؟ |
Ayine bizden fazla değer veriyorsun. | Open Subtitles | أنّكِ تهتمين بالقدّاس أكثـر منا. |
- Ona gerçekten değer veriyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تهتمين به حقاً ألستِ كذلك ؟ |
Ona gerçekten değer veriyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تهتمين لأمره بالفعل ، أليس كذلك ؟ |
Bu çocuğa değer veriyorsun. | Open Subtitles | تهتمين بذلك الفتى |
Yani bana değer veriyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تهتمين لأمري إذاً |
Görünüşe göre hayatına gerçekten değer veriyorsun. | Open Subtitles | يبدو بأنّك تهتمّ بحياتك بجديه |
Rachel'e değer veriyorsun. Bu bir tavsiye değildi. | Open Subtitles | أنتَ تهتمّ بأمر (رايتشل) لم تكن هذه نصيحة |
Ona gerçekten değer veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تهتمّ لأمرها بالفعل |
Dan, Savannah'a değer veriyorsun. | Open Subtitles | - دان " ، أنت تهتم لأمر " سفانا " " |
Bu insanlara değer veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تهتم لأمر هؤلاء الناس |
Bu insanlara değer veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تهتم لأمر هؤلاء الناس |
Ona gerçekten değer veriyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تحفل بها حقًّا، صحيح؟ |
Ona değer veriyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تكترث لأمرها |