Orada gerçekten mevcut değerinden daha değerli madeni paralar var mı? | Open Subtitles | ألديهم عملات معدنية هناك حقـًا؟ تقدر بأكبر من قيمتها الحقيقية ؟ |
Bu arada hiç maddi sıkıntısı olmayan bir kadın da değerinden şüpheliydi. | Open Subtitles | بنفس الوقت إمرأة ذات مشاكل مادية أقل كانت تقدر قيمتها |
Ve fraksiyonel rezerv sistemi yüzünden her bir deposit kendi değerinden 9 kat daha yaratmaktadır. | Open Subtitles | ومنخلالهذا النظامالكسريالاحتياطي، يمكن لأي وديعة أن تخلق 9 مرات قيمتها الأصلية. |
Sanatın estetik değerinden öte bir kullanımının olmadığına inanıyorlar. | TED | يعتقدون أنه ليس لديه أي استخدام عملي خارج حدود قيمته الجمالية. |
Felsefecinin sözleri, fikirler, eylemleri kendi anlamından ve değerinden ayrılamaz. | Open Subtitles | .. مذكرات الفيلسوف أفكاره .. أفعاله . لا يمكن فصلها عن قيمته |
Yani sana değerinden az kira ödemesine kızdın! | Open Subtitles | لذلك كنت لا تحب قدم أنه كان يدفعون لك أقل من القيمة السوقية لمكانك. |
Ama bu birleşmenin değerinden çok daha fazla. | Open Subtitles | ولكن هذا أكثر بكثير مما يستحقه هذا الاتحاد |
O benim hurda kamyonet bana değerinden çok tamir masrafı ettirtiyor. | Open Subtitles | شاحنتي الخردة أصبحت إصلاحاتها تكلفني أكثر من قيمتها |
Elimde bazı mücevherler var ve değeri bu otelin değerinden fazla ve odadaki küçük kasada durursa gece rahat uyuyamam. | Open Subtitles | حسنًا، قيمتها أكبر من هذا الفندق بقليل، ولا أعتقد أنّي سأنعم بالنوم لو كانت في الخزنة الصغيرة بالغرفة. |
15.50$'lık görünür değerinden çok daha fazla ettiğini söylememe gerek yoktur. | Open Subtitles | لا احتاج ان اخبرك انها أغلى اكثر بكثير من قيمتها المجردة 15.5 دولار |
Öyleyse sana göre değeri, bana göre değerinden çok daha fazlası olacaktır. | Open Subtitles | أنها عزيزة عليك أكثر من قيمتها بالنسبة لي |
değerinden daha fazlasını teklif ettik. | Open Subtitles | عندما عرضنا عليه اكثر من قيمتها. |
Gerçek değerinden asla şüphe etmem. | Open Subtitles | أنا لن أشك في قيمتها الحقيقية. |
değerinden çok daha fazlasını ödedi. | Open Subtitles | وهو دفع الكثير عليها أكثر من قيمتها |
Pekâlâ türev; kendi değeri başka bir şeyin yani bağlı bir aracın değerinden türeyen finansal bir üründür. | Open Subtitles | أوكي.. المشتق هو منتج اقتصادي قيمته مستمدة من قيمة شيء آخر قائم عليه |
değerinden kaybolan ve atılabilir kılan nedir? | Open Subtitles | والذي قد فقد قيمته ويمكن أن يهمل .. ؟ |
Ama sana bu evi pazar değerinden yüzde 30 fazlaya satabileceğimi söylesem ne dersin? | Open Subtitles | لكن، ماذا لو اخبرتك بإنه يُمكنني بيع هذا المنزل... أكثر من ثلاثين بالميه من قيمته بالسوق حالاً؟ ... |
Bu, yatırımcıların kendilerini abartılı reklamlara kaptırdığı ve en sonunda fiyatların gerçek değerinden çok yükseğe çıktığı finansal balon oluşturarak bir geribesleme döngüsüyle sonuçlanabilir. | TED | وهذا قد يتسبب في دائرة مفرغة حيث يعلق المستشمرون في حماسهم ويرفعون الأسعار أكثر وأكثر فوق القيمة الحقيقية ويصنعون بذلك فقاعة. |
Eğer dolaşımdaki toplam para miktarı, ekonomideki mal ve hizmetlerin toplam değerinden daha hızlı artarsa, aynı miktarda para giderek bu şeylerden daha az miktarda pay alabilmeye başlar. | TED | إذا زادت الكمية الكلية للعملة في التداول بسرعة أكبر من القيمة الكلية للبضائع والخدمات في الاقتصاد، عندها ستكون كل قطعة على حدى قادرة على شراء حصة أصغر من هذه الأشياء أكثر من قبل. |
Ama bir nevi dengesiz şekilde, Nice'in ikinci dünya savaşındaki stratejik değerinden bahsederken bir anda Carey Grant'in asit kullandığından bahsedebiliyor. | Open Subtitles | تتحدث عن القيمة الإستراتيجية لـ"نيس" في الحرب العالمية الثانية و في اليوم التالي تخبرني بأن (كاري غرانت) ماتَ بسبب حبوب الهلوسة |
Değerini öğrenmek bana kendi değerinden daha fazlasına mal oldu. | Open Subtitles | كلفني أكثر للحصول على التقييم الذي يستحقه |
Size değerinden fazlasını veriyorum. | Open Subtitles | -أنا أعطيك مقابل أكثر بكثير مما يستحقه هذا المكان |