Sonrasında bir akşam, tam da güneş batarken, bana "değerlisin" dedi. | Open Subtitles | و بعد ذلك في ليلة من الليالي مع غروب الشمس المذهل, لقد أخبرتني كم انا ذو قيمة |
Bir keresinde de bir ruh doktoru bana "Sen değerlisin" demişti. | Open Subtitles | في مرة قال لي طبيب نفساني: لديكي قيمة كبيرة |
Higgins'in emrinde çalıştığın sürece bizim için değerlisin. | Open Subtitles | كما العميل هيغنز التي ارتكبت ، لا يزال لديك قيمة بالنسبة لنا. |
Şöyle diyormuşuz gibi düşün: "Terfi etmek için çok değerlisin." | Open Subtitles | فكر فيها كأنّنا نقول لك أنتَ قيم جدّاً ليتم ترقيتك |
Adada dönen tehlikeli oyunlar yüzünden şu anda onun için daha da değerlisin. | Open Subtitles | أنتِ الآن قيمتك أكثر إليه كجزء من مغامرة خطيرة جدًا هنا على الجزيرة |
Bak, bence modern fizik için çok değerlisin fakat bunları heba ettiğini görmek istemem. | Open Subtitles | كما ترين، أعتقد أنكِ شيء ثمين للفيزياء الحديثة ولكن أكره أن أراكِ تضيعين هذا هباءً |
O kadar değerlisin ki seni korumak için elimizden geleni yaparız. | Open Subtitles | أنتِ سلعة ثمينة سنفعل أيّ شيءٍ في وسعنا لحمايتها. |
Cynthia dinle, bu orkestra için birçok şekilde değerlisin artık komitenin baş kadını olsan bile. | Open Subtitles | أسمعي سينثيا ، أنتِ ذو قيمة لهذه الفرقة الموسيقية في أنحاء عدة ، وبشكل أكبر الأن لكونكِ رئيسة مجلس إدارة لجنة العازفين |
Riske atılamayacak kadar değerlisin. | Open Subtitles | أنت ذو قيمة كبيرة ليخاطر بك في رحلة خطيرة كهذه. |
Bir oda dolusu çocuktan daha mı değerlisin? | Open Subtitles | أكثر قيمة من حجرة مليئة بالأطفال؟ |
Seni görmemesi çok önemli. Sen çok değerlisin. | Open Subtitles | لا يمكن أن تقابله فأنت ذو قيمة كبيرة |
Hayır, seni kurtarmaya geldim. Sen burada bile olmamalısın, sen çok değerlisin. | Open Subtitles | لا يفترض أن تكون هنا أنت ذو قيمة كبيرة |
Sen ölüyken onlar için daha değerlisin. | Open Subtitles | موتنا أكثر قيمة من حياتنا - مائة ألف دولار، أتعرف شيئاً؟ |
Kruschev senin kılına zarar gelmemesi için beni sıkı sıkıya tembihledi. Çok değerlisin. | Open Subtitles | انت الان مهم جداً انا اصبحت قيم |
Bir tanık olarak çok değerlisin, olur da öldürülürsen... | Open Subtitles | سأقوم بإستعادة عاملك ... أنت قيم للغاية كشاهد ، إذا تعرضت للقتل |
Açıkçası benim için 18.000 dolardan daha çok değerlisin. | Open Subtitles | لأنه من الواضح أن قيمتك بالنسبة لي أكثر من 18 ألف دولار |
Burada çok değerlisin Cary. | Open Subtitles | إن قيمتك عالية جدًا هنا يا كاري |
Çünkü benim için değerlisin. Her zamankinden daha değerlisin. | Open Subtitles | لأنك ثمين بالنسبة لي أثمن من ذي قبل |
Sen böyle kullanılmak için fazla değerlisin. | Open Subtitles | أنت ثمين إلى حد بعيد لكي تتلطخ بهذا. |
Fakat o zamana dek benim için çok değerlisin. | Open Subtitles | ولكن حتى ذلك الحين أنت ثمينة بالنسبة لي |
Lilly, benim için çok değerlisin. | Open Subtitles | (ليلي)، أنتِ ثمينة بالنسبة إليّ |
Eminim ki sen o kötürüm, yaşlı adamdan daha fazla değerlisin. | Open Subtitles | لكنني واثق بأنك تساوين الكثير لجماعتك أكثر من معاق أعمى |
Aslında düşünüyordum da, artık asistanlığımı yapamayacak kadar değerlisin. | Open Subtitles | لا كُنْتُ أَعتقدُ في الحقيقة أنت أهم من أن تكوني مساعدتي فقط بعد الآن |
Benim için değerlisin, Richard. | Open Subtitles | أنت غالي بالنسبة لي، ريتشارد. |
Şey, sen bir bürokratın 20 yıl önce bir kağıt parçasına yazdığından daha değerlisin. | Open Subtitles | حسناً, أنت تساوي أكثر مما كتبه بعض البيروقراطيين على قطعة ورق منذ 20 عاماً |
Benim için çok değerlisin. | Open Subtitles | لا، أنت تعنين كل شيء بالنسبة لي |