değişiklik yapıp kendine karşı dürüst olduğunu görmek oldukça ihya ediciydi. | Open Subtitles | علي الاعتراف أنك تتجدد رؤيتك صريح مع نفسك على سبيل التغيير |
- Güzel kokuyor. Sonunda değişiklik yapıp ev yemeği yemek güzel olacak. | Open Subtitles | رائحة زكيّة، سيكون من الرائع الحصول على وجبة منزلية على سبيل التغيير |
Bu aydınlatıcı sempozyumun kısa kesilmesinden nefret ediyorum ama belki de bir değişiklik yapıp fırıncı olmayanlarla da görüşmeliyiz. | Open Subtitles | أكره إختصار هذه الندوة الآسرة للقلوب لكن ربما نسمع إتصال غير الخبازين على سبيل التغيير ؟ |
Bu gece değişiklik yapıp, ailecek masada yiyeceğiz. | Open Subtitles | الليلة ، سنتمتع بعشاء عائلي على سبيل التغيير |
Sanırım değişiklik yapıp biraz yaratık haklamak iyi oldu. | Open Subtitles | أظن بأنه .. إنه أمر لطيف القيام بالقليل من الضرب على سبيل التغيير , هذا كل شيء |
Neden bu sefer bir değişiklik yapıp da kendin bir şeyler yapmıyorsun, seni yılan! | Open Subtitles | فلمَ لا تحاولين القيام بأمر بنفسك على سبيل التغيير أيّتها الأفعى؟ |