Ama bana göre en ilgi çekici olan küçük değişikliklere bu kendine özgü hassaslık ve bu hassaslığın son aşamada büyük biyolojik gelişimlere neden olması. | TED | ولكن ربما ماهو مقنع أكثر هو الحساسية لأصغر التغييرات والتي تستطيع أن تحدث تغييرات كبيرة في المنتج. |
Şimdi, bilgisayar programlarının en başta gelen özelliği bu tip ufak değişikliklere olan hassasiyetidir. | TED | السمة المميزة لبرامج الكمبيوتر هي هذه الحساسية لأصغر التغييرات |
Büro küçük değişikliklere izin verir ama sonunda parametreler çok katıdır. | Open Subtitles | المكتب يسمح للاختلافات الطفيفة، ولكن في النهاية تلك التغيرات صارمة للغاية |
Bir adım daha ileriye giderek çok farklı koşullarda ortaya çıkan dilbilimsel değişikliklere ve sesimizdeki değişikliklere göz atacağım. | TED | وسأذهب إلى ما هو أبعد من هذا وأنظر إلى التغيرات اللغوية والتغييرات في أصواتنا التي تحدث في كثير من حالات تغير الأحوال. |
Farklı parazit türleri insan vücudunda çeşitli değişikliklere yol açarlar. | Open Subtitles | أنواع مختلفة من الطفيليات تسبّب تغيرات مختلفة في جسم الإنسان. |
Güneşin gücü ilerleyen haftalarda çok büyük değişikliklere neden olacak. | Open Subtitles | في الأسابيع المقبلة، قوّة الشمس ستُحدث تغيّراً هائلاً |
Sözde kulağa kolay geliyor: Hadi bütün vücudumuzdaki metabolitlerden bilgi toplayalım, bir hastalıkta nasıl değiştiklerini açıklayan matematiksel modeller yapalım ve bu değişikliklere engel olarak hastalığı tedavi edelim. | TED | بدا الأمر سهلا على هذا النحو: دعونا نجمع البيانات من كل المُسْتَقْلَبات في جسمنا، تصميم نماذج رياضياتية لوصف كيفية تغيرها في مرض ما والتدخل من خلال تلك التغييرات وعلاجها. |
Kendi kendini onarabilir ve hatta yakın çevresindeki büyük değişikliklere tepki gösterebilirdi. | TED | ربما تكون قادرة على إصلاح نفسها ، وحتى تتجاوب مع التغييرات الجذرية في البيئة المباشرة. |
Hiç şaşırtıcı değil. Protokoldeki ani değişikliklere uyum sağlama,.. | Open Subtitles | لا يدعو للأستغراب، قدرتك للتكيّف إلى التغييرات المفاجئة في النظام، |
Bugünün sonuna kadar Gabe'e bu değişikliklere uyup uymayacağınız söyleseniz. | Open Subtitles | لم لا تخبر جايب أن كنت بنهاية هذا اليوم لا تستطيع التعامل مع هذه التغييرات |
Burada yaptığın değişikliklere alışmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول فقط التأقلم مع التغييرات في أرجاء المكان |
Bu yırtıcı olmayan koşullar devam ettiği sürece, kuşlar gelişir, fakat çevrelerindeki değişikliklere karşı savunmasızdırlar. | TED | وباستمرار ظروف عدم وجود المفترسين هذه، تتكاثر الطيور، لكنهم يكونون ضعافًا أمام التغيرات في بيئتهم. |
Cevap evrenin kesin şekline, taşıdığı karanlık enerji miktarına ve genişleme oranındaki değişikliklere bağlıdır. | TED | تستند الإجابة على الشكل الدقيق للكون، على كمية الطاقة المظلمة التي يحملها، وعلى التغيرات في تسارع تمدده. |
Çevremizde olan biten değişikliklere gözlerimizi kapatamayız. | Open Subtitles | لن نعمي عيوننا عن التغيرات التي تحدث حولنا |
çok önemli, etkili teknolojiler hâlini alacaklar ve gelecek yüz sene içinde inanılmaz değişikliklere olanak sağlayacaklar. | TED | ستكون تقنية أساسية, و ستقود إلى تغيرات غير معقولة في 100 سنة القادمة. |
Düzensizliğin matematiksel kurallarının anlaşılmasıyla neden kelebeğin bir kanat çırpışının atmosferde küçük değişikliklere sebep olurken dünyanın diğer tarafında bir kasırga ya da hortuma yol açabileceği de anlaşılabilir. | Open Subtitles | فهم قوانين رياضيات الفوضى يُوضح لما قد تُسبب أجنحة الفراشة تغيرات ضئيلة في الغلاف الجوي قد تؤثر بشكل ملحوظ |
- Ölümü hakkında ne biliyoruz? Ölüm sonrası morfolojik değişikliklere bakıldığında, adamın akyuvar sayısı... | Open Subtitles | مع مراعاة أية تغيرات تشكلية عقب الوفاة، فتعداد كرات الدم البيضاء |
Okyanus ve hava akımları yıl boyunca çok etkileyici değişikliklere neden olur. | Open Subtitles | الحركات الهائلة للمحيط وتيّارات الهواء تُحدث تغيّراً كبيراً على مدار العام |
Eğer bana şimdi söz verirsen hayatımızdaki... değişikliklere içebiliriz | Open Subtitles | اذاً , لو أنك و عدتنى الآن أَنَكَ جاد يمكننا الشرب لنصنع تغييراً |
Okyanus ve hava akımları yıl boyunca dramatik değişikliklere neden olur. | Open Subtitles | الحركات الهائلة للمحيط وتيّارات الهواء تُحدث تغيّرات كبيرة على مدار العام |
Evrim, varoluş yapılarını, küçük değişikliklere uyarlayarak nesiller boyunca yeniden şekillendirir. | Open Subtitles | يُعيد التطور تشكيل البُنى الموجودة بمرور الأجيال يكيفها بتغييرات صغيرة |
Küçük ayarlamalar büyük değişikliklere yol açabilir. | TED | إن التعديلات الصغيرة جداً بإمكانها أن تقودكم إلى تغييرات عظيمة. |
Bu seride bunun sebep olduğu bazı değişikliklere şahit olmuştuk. | Open Subtitles | في هذه السلسلة عاينتُ بعض التغيّرات المضرّة. |