"değiştirdi ve" - Traduction Turc en Arabe

    • غيرت
        
    Demek istediğim hayatımı değiştirdi, ve kendimi manken gibi hissettirdi. Open Subtitles وبهذا اعني انها غيرت حياتي لقد جعلتني اشعر كادميه استعراض
    Futbol işsiz gençlerin enerjilerini değiştirdi ve farklı topluluklardan insanlarla bağ kurmalarını sağladı. TED غيرت كرة القدم طاقة الشباب الغير عامل وربطت الناس من المجتمعات المختلفة.
    Bu deprem Dünya'nın tektonik hatlarını değiştirdi ve gezegenimizin kendi ekseni etrafında dönüşünğ hızlandırıp, günlerimizi kısalttı. TED وكيف غيرت من وضعية اللوحات التكتونية مما سرع دوران الكرة الارضية وقصر من زمن يومنا
    Bu deneyim, hayatlarımızı değiştirdi. Ve şimdi biz, bu deneyimi değiştirmeye çalışıyoruz. TED لقد غيرت هذه التجربة حياتنا. والآن نحن نسعى لتغيير التجربة.
    ", dedi. O an hayatımı değiştirdi ve sanki dün gibi hatırlıyorum. TED تلك اللحظة غيرت حياتي، وأقدرأن أتذكرها كما لو كانت بالأمس.
    Kapsamlı bir yağ aldırma ameliyatı sonunda, Fluisa ismini Naomi olarak değiştirdi ve şuan Viktorya'nın Top Modelleri arasında. Open Subtitles ♪ بعد معاناتها من السمنة المفرطة ، فلويسا غيرت اسمها ليصبح ناعومي ، واصبحت سر من اسرار عروض فكتوريا للأناقة ♪
    L bu benim ödül fikrimi çünkü değiştirdi ve ben bu yüzden orada, herkes ile paylaşmak olmayacak! Open Subtitles لقد غيرت رأيي لأنها جائزتي لن أتقاسمها مع أي أحد ، فتقبل هذا
    Ama o meteorlar hayatımı değiştirdi, ve şimdi ikinci meteor yağmuru ile... Open Subtitles لكن هذه النيازك غيرت حياتي و الآن مع السقوط الآخر لها
    Evet, reşit olmayan biriyle ilişkiye girmişti, kız 15 yaşındaydı, ama kız sonradan hikayesini değiştirdi ve suçlamalar da düştü. Open Subtitles اجل, انه مارس الجنس مع قاصرة- - وكان عمرها 15 عام ولكن حينها غيرت الطفلة اقوالها لذلك فالتهمة سقطت عنه
    Sayın Yargıç, babalık umutları bu genç adamı değiştirdi ve son fırsatı iki eliyle kavrayacaktır. Open Subtitles سيدي، إن آفاق الأُبوّة قد غيرت هذا الشاب وهو سيتشبث بفرصته الأخيرة بكلتا يديه
    Bir seri katil hayatlarını değiştirdi ve cezaevindeki düğün kısa bir rehine durumuyla sona erdi. Open Subtitles والقاتلة المتسلسلة التي غيرت حياتهم وعرس السجن الذي انتهى بحادثة رهائن مختصرة
    Mecbur kaldım. Şifreyi değiştirdi ve ben giremiyorum. Open Subtitles لا أستطيع المساعده، فلقد غيرت كلمة المرور و أقفلت باب الغرفه
    Sonra, kız hikayesini değiştirdi ve olayı erkek arkadaşının yaptığını söyledi. Open Subtitles الحقد ما قد حصل هُناك. لاحقاً، إنها غيرت القصة و قالت صديقها من فعل ذلك.
    Sonra yetkililer fikrini değiştirdi ve onu geri çağırmak için hangi sistemi kullanıyorlarsa, işe yaramıyor. Open Subtitles والقيادة غيرت رأيها، وأيًا كان النظام الذي كانوا يتصلون بهِ بواسطته فهو لا يعمل
    Hayatını benim ısırığım değiştirdi ve benim ısırığım bitirebilir. Open Subtitles لقد كانت عضتي التي غيرت حياتك و عضتي بإمكانها إنهائها
    Evet, bende öyle sanıyordum, ama sonra mail adresini ve telefon numarasını değiştirdi ve beni hiç bilgilendirmedi. Open Subtitles ذلك ما ضننت لكن بعدها غيرت رقمها و بريدها الإلكتروني ولم تراسلني
    Benim görüşüme göre doğru giden ilk şey elbette şu beş devrim, bunlar yaşam şekillerimizi değiştirdi ve demokratik deneyimlerimizi derinleştirdi. TED وأول ما سار على نحو صحيح كان هو، بالطبع، هذه الثورات الخمسة التي هي في نظري غيرت الطريقة التي نعيش بها إلى حد كبير للغاية وعمقت تجربتنا الديمقراطية
    ...gemi şu anda rota değiştirdi ve muhtemelen güneye yol alıyor. Open Subtitles ...غيرت اتجاهها ويحتمل انها باتجاه الجنوب
    Reiner kaçmayı başardı ama Annie aniden yönünü değiştirdi ve Eren'in olduğu yönde koşmaya başladı. Open Subtitles (راينر) تمكن من الهرب... لكن (آنّي) غيرت مسارها بغتة وهرولت صوب (إيرين).
    Atlanta banliyösünde yetiştiğimden, ki burası genişçe otoyolların ve otomobillerin ve geniş alanların tipik olduğu bir bölge, Paris, çevremde oluşan dünyayı anlama şeklimi temelden değiştirdi ve altyapının işlevi konusunda takıntılı hâle geldim -- Bu sadece insanları A noktasından B noktasına taşımak değil, bu sadece su, atık su veya enerjinin nasıl iletildiği de değil, ama ekonomimizin temelidir. TED كوني ترعرت في ضواحي (أتلانتا)، منطقة مبنية إلى حد كبير من الطرق السريعة والسيارات وبسُمعة كطفل مدلل للتمدد، (باريس) غيرت بشكل جذري طريقة فهمي لتركيبة العالم من حولي، وأصبحت مهووسا بدور البنية التحتية أنها ليست مجرد وسيلة لتحريك الناس من نقطة (أ) إلى نقطة (ب)، أنها ليست مجرد وسيلة لنقل المياه أو المجاري أو الطاقة، ولكنها الأساس لإقتصادنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus