Bir şeyler değiştirir umuduyla çocuk odasının şeklini değiştirip duruyor. | Open Subtitles | تستمر بتغيير ديكور غرفة الطفل تتمنى بأن هذا سيغير الحظ |
Ben geçiriyorum çünkü bezlerini değiştirip kıçını siliyorum ve onunla konuşuyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف، لأنّني من يقوم بتغيير فراشه ومسح مؤخرته، والتحدّث معه |
Tamam, yarın tekrar gelicem ve fikrini değiştirip değiştirmediğine bakalım, Tamam? | Open Subtitles | ما قولك أن أعود غداً لأرى إن كنت غيرت رأيك ؟ |
Hayat müziği değiştirip duruyor, ama sen çaçaça yapmak zorundasın, değil mi? | Open Subtitles | الحياة تغيّر موسيقتها دوماً ولكن لا بد أن تتمسكي بالحماس، صحيح ؟ |
Peki, şimdi vitesi değiştirip size | TED | حسناً، اسمحوا لي أن أغير الوتيرة وأريكم هدف آخر. |
Tarihi değiştirip annemi kurtarmamın tek yolu ağacı gövdesinden kesmektir. | Open Subtitles | السبيل الوحيد لتغيير الماضي وإنقاذ أمي هي بقطع جذع الشجرة |
Tek bildiğim; tutumumuzu değiştirip ona yardım etmeye başlamazsak hepimiz bunun bedelini ödeyeceğiz. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أننا لم نغير هذا و بدأنا بمساعدته سندفع الثمن جميعنا |
Astronomlar 2620'de Uranüs'ün adını değiştirip bu aptalca espiriyi tarihe gömdüler. | Open Subtitles | غيّر علماء الفلك اسم الكوكب عام 2620 لوضع حدّ لتلك النكتة السخيفة نهايئاً. |
Kişiliklerini değiştirip, bütün kötü özellikleri buna aktardım. | Open Subtitles | قمت بتبديل شخصياتهم وأخذت كل الصفات السيئة ووضعتها هنا |
Bilmiyorum. Buradaki herkes dünyayı değiştirip şu ya da bu şekilde değişiklik yaratmayla ilgileniyor. | TED | كل شخص هنا مهتم بتغيير العالم وصنع شيئا ما لتغيير هذا العالم ، بطريقة أو بأخرى. |
Son dakikada programı değiştirip Sibelius'tan başka bir şey çalmamışlar. | Open Subtitles | قاموا بتغيير البرنامج في اللحظة الأخيرة "ولم يعزفوا سوى "سيبيليوس |
Buradaki kapıları değiştirip duruyorlar. | Open Subtitles | من المضحك أنهم يقومون بتغيير الأبواب هنا باستمرار |
Neden olduğunu asla bilemeyebilirim fakat bu basit hareket, bir anlık insan teması hislerimi değiştirip beni devam etmeye teşvik etti. | TED | ربما لن أعرف أبداً ، لكن تلك الإبتسامة، لحظة عابرة من الاتصال البشري، غيرت كيف كنت أشعر جعلتني أفكر في المضي قدماً. |
Ve diğeri elbette, doğum kontrol hapı, basit bir şekilde, toplumun yapısında, kadının rolünü değiştirip onlara üreme seçimi yapabilmeleri konusunda imkan sağlayarak toplumun yapısını tamamen değiştirmiştir. | TED | والثاني هو ، بطبيعة الحال، حبة منع الحمل، التي، بأسلوبٍ بسيطٍ للغاية، غيرت بنية المجتمع بصفةٍ جذرية بتغيرها دورالمرأة فيه بمنحها إياهن إمكانية الإختيار في المسائل التناسلية. |
Aşık olduk ve benimle evlenmek istedi ben de olmaz dedim üç ay sonra düşüncesini değiştirip karısıyla barışmak istedi ve boşanma davası süresince yardımımı istedi ben de yardım ettim. | Open Subtitles | ووقعنا في حبّ بعضنا، وأراد أن يتزوجني وقمت برفضه وبعد 3 أشهر تغيّر مافي قلبه ، وأراد أن يعود إلى زوجته |
Evet, üstümdekileri değiştirip tekrar şehre dönmeliyim. | Open Subtitles | نعم , يجب أن أغير ملابسي وأعود إلى البلدة |
Yani, sayıları sürekli değiştirip durman bir tür kaçık gibi... | Open Subtitles | أعنى أن الطريقة التى نغير بها الأرقام من وقت لأخر تجعلنى أبدو كالأحمق .. |
Neden üstünü değiştirip karavanıma gelmiyorsun? | Open Subtitles | هذا جيد غيّر ملابسك ووافيني في مقطورة العرض |
- Hayır, 7'ye kadar prova yapıyoruz o yüzden üzerimi provada değiştirip, oradan geleceğim. | Open Subtitles | كلا , كلا , كلا سنتدرب حتى السعة السابعة لذا سأقوم بتبديل ملابسي في قاعة التدريب و آتي مباشرةً إلى هناك |
Cinayetlerin sen ve arkadaşların için bir şey değiştirip değiştirmediğini soracaktım. | Open Subtitles | هل غيّرت الجرائم طريقة عيشكم ؟ أنت وباقي رفاقك هنا ؟ |
Keyiflerine göre kuralları değiştirip her istediklerini yapabileceğini sanan ukala dümbeleklerinden gına geldi artık. | Open Subtitles | الذين يغيرون القواعد و يعتقدون أن بإمكانهم الحصول على أي شيئ يريدون. |
Size genç siyahilerin, inanılmaz insanlar olarak büyüdüklerini ve hayatımızı değiştirip güzelleştirdiklerini hatırlatmaya çalışıyorum. | TED | أحاول تذكيركم بأن الشباب السود كبروا ليكونوا بشرًا قد غيروا حياتنا إلى الأفضل. |
Fikrimi değiştirip seni küçük ve etkisiz yumruklarıyla pataklamasına izin vermeden önce gitsen iyi olur. | Open Subtitles | قد يحسن أن تنصرف قبل أن أغيّر رأيي وأتركها تضربك بقبضتيها الصغيرتين |
Dışarı çıkıp kıyafetlerinizi değiştirip gelin, size gösterecek bir şeyim var. | Open Subtitles | ,أذهب و بدل ملابسك في الخارج عندي شيء يجب أن تراه |
Sonrasında kartları değiştirip başka bir özelliğe göre sınıflandırmaları istenir, mesela rengine göre. | TED | ثم يطلب منهم تبديل وفرز نفس البطاقات وفق طريقة أخرى، من خلال ألوانها. |