"değildi bu" - Traduction Turc en Arabe

    • لم يكن ذلك
        
    • لم تكن هذه
        
    • لم يكن هذا
        
    • هذا لم يكن
        
    Aslında, içimizde taşıdığımız o film hiç değildi bu. Open Subtitles لم يكن ذلك الفيلم الكامل الذي نحمله داخل أنفسنا
    O kadar da kötü değildi. Bu kadınlar neden hep şikayet ederler anlamam. Open Subtitles لم يكن ذلك سيئا، لا أعلم لم تلك النساء يشتكين دائما.
    Yani bir anlaşma değildi, Bu yüzden sadece onun bulunduğu şehri söyle lütfen? Open Subtitles لم تكن هذه الصفقة لقد سبق وان تم الدفع لك لذا رجاءا فقط اخبرني .. في اي مدينة هو ؟
    İşte bu konuyla ilgili konuşuyordum ve şunu fark ettim: bu bir tarih dersi değildi; bu işi tamamlayan bir şey de değildi. TED لذلك سأقدمُ هذا الحديث حول الموضوع، وأنا أتحدث، ما أدركته هو: لم تكن هذه محاضرة تاريخية كنتُ أقدمها، لم تكن شيئاً حيث تم إنجاز المهمة.
    Halkımın hayal ettiği gibi bir Ataların eve dönüşü değildi bu. Open Subtitles لم يكن هذا هو اللقاء مع الأجداد الذى كان يحلم به قومى
    Hayır. Bu değildi. Bu değildi, Charles. Open Subtitles كلا لم يكن هذا كلامه لم يكن هذا كلامه, تشارلز , لم يكن هذا
    Hayır, daha büyük değildi, bu sanki senden Schwarzenegger'e geçer gibiydi. Open Subtitles لا ، هذا لم يكن أكبر هذا مثل الذهاب منك لشوارزنيغر.
    Sadece öfke değildi bu. Open Subtitles لم يكن ذلك غضبًا وحسب
    - Dur hele, buyur otur daveti değildi bu. Open Subtitles - انتظر. لا لم يكن ذلك دعوة الجلوس.
    Öneri değildi bu! Open Subtitles لم يكن ذلك اقتراح.
    Doğru değildi bu. Open Subtitles كلا، لم يكن ذلك صحيحاً
    Benim için sorun değildi bu. Open Subtitles لم يكن ذلك مشكلة بالنسبة لي
    Doktor'la ilk karşılaşmam değildi bu. Ve şüphesiz sonuncu da değildi. Open Subtitles لم تكن هذه أول مرة أقابل الدكتور، وبالتأكيدلمتكنالأخيرة،علىالإطلاق!
    Bak, benim fikrim değildi bu. Open Subtitles اسمع، لم تكن هذه فكرتي
    Bob ve Lee için değildi bu, değil mi? Open Subtitles لم تكن هذه هدية لـ(بوب) و(لي)، أليس كذلك؟
    Anlaşmamızın tamamen feshedilmesinden başka bir şey değildi bu. Open Subtitles لم يكن هذا أقل مِنْ الإبطال الكامل لاتفاقيتِنا إبطال؟
    Hiç iyi değildi bu. Bizi tehlikenin göbeğine attı. Open Subtitles لم يكن هذا بالأمر الجيد لقد ألقى بنا تحت حافة الحافلة
    Hayır, hayır, hayır, bu kendine acıma değildi, ...bu kendimi önemsememe çabaları. Open Subtitles لا، لا، لا لم يكن هذا شفقة على نفسي كنتُ أحاول المزاح في الموضوع
    Denklemin bir parçası pek değildi bu üstünde durmam gereken. TED هذا لم يكن حقاً جزء من الحل أنه يجب علي أن أتمرن.
    Bu benim için yeteri kadar hızlı değildi, bu yüzden dönüş sinyalimi verdim ve onun etrafından yürüdüm ve yürürken, dönüp ne yaptığına baktım ve şöyle yapıyordu. TED حسنا, هذا لم يكن بالسرعة الكافية بالنسبة لي, فقمت باشارة الانعطاف, و مشيت حوله, و بينما أنا أمشي, نظرت لارى ماذا يفعل و قد كا يفعل الاني.
    Bu başkalarını düşünme değildi. Bu havalı bir şey yapma isteğiydi. TED ولكن هذا لم يكن عن الإيثار. كان هذا مجرد الإهتمام بفعل شئ جميل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus