Artık umurumda değilmiş gibi davranmak istemiyorum çünkü umurumda. | Open Subtitles | لا .. لا أريد أن أتظاهر وكأنه غير مهم لي لأنه مهم |
Bence onunla burada değilmiş gibi konuşman çok kaba. | Open Subtitles | أظن أنه من الوقاحة التكلم عنه وكأنه ليس موجود معنا |
Bayan Wallace, Shameika'yla ilgili o burada değilmiş gibi konuşmasanız? | Open Subtitles | سيدة والس من فضلك دعينا لانتحدث عن شاميكا وكأنها ليست موجودة في الغرفة ؟ |
İstediğin kadar umrunda değilmiş gibi davran ama yemiyorum. | Open Subtitles | يمكنك التصرف كأنك لا تهتمين لأمره لكنني لا أصدق ذلك |
Oraya ait değilmiş gibi hareket ederdi. | Open Subtitles | لقد تصرّف و كأنه لا ينتمي لذلك المكان |
Kalbinin hissettikleri, pek bunlar değilmiş gibi geldi. | Open Subtitles | علي أن أقر أن ذلك لم يبدو نابعا من القلب |
Herhalde evde değilmiş gibi yapıyorsun ama yine de beni dinliyorsun. | Open Subtitles | ويبدوا أنك تتظاهري بأنك لست في البيت ولكنك تستمعين علي أية حال |
-Orda değilmiş gibi davrandılar. | Open Subtitles | لقد تصرفوا وكأنه غير موجود مستشفى "اس تي جون" العقلي "نيروبي" |
Orada değilmiş gibi davrandılar. | Open Subtitles | لقد تصرفوا وكأنه غير موجود |
Olanlar harika değilmiş gibi davranmaya çalışma. Çok tuhaf. | Open Subtitles | لا تحاول التصرف وكأنه ليس رائعاً، هذا غريب |
Geri kalan herkesi buraya ait değilmiş gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | تجعل بقيتنا يشعرون وكأنه ليس لديهم إنتماء |
İkimiz aynı odadayken bile sanki orada değilmiş gibi davranıyor. | Open Subtitles | أكون معها بنفس الغرفة، وكأنها ليست موجودة حتى. |
Bu senin sorun. Neden ondan sanki burada değilmiş gibi söz ediyorsun? | Open Subtitles | هذه مشكلتك , لماذا تتحدثين عنها وكأنها ليست جالسة |
Umurunda değilmiş gibi. | Open Subtitles | كأنك لا تأبه لشيء |
Fakat şimdi umurunda değilmiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | و الآن كأنك لا تهتم لأمره حتى |
Oraya ait değilmiş gibi görünen bir şey. | Open Subtitles | شيء يبدو و كأنه لا ينتمي إلى هناك |
İyi de hiç önemli bir şey değilmiş gibi söylüyorsun, Beth. | Open Subtitles | انت تقولين ذلك و كأنه لا شيء يا بيث |
Sanırım sadece işini yapmaya çalışıyordu ama soruları olan kendisi değilmiş gibi görünüyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان فقط يقوم بواجبه ،أو أياً يكن، ولكن لم يبدو عليه بأنه الشخص الذي يسأل تلك الأسئله |
- Benimki casuslukla alakalı ve bana seninki öyle değilmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | يمكنك البدأ أنا جاسوسة ولدى شعور بأنك لست بخير |
bir süre sonra dünyanın geri kalan herşeyi unuttuğunu düşünmeye başlarsın... ve sanki senin vücudun bile değilmiş gibi... sonunda kendini vücudundan kopuk hissetmeye başlarsın. | Open Subtitles | إن العالم منسي حول أي شيء آخر وينتهي الشعور لديك وننفصل عن أجسادنا وكأنها لم تكن لك |
Yapma, dostum. Çok bariz değilmiş gibi. | Open Subtitles | هيّا، يا رجل وكأن الأمر غير واضحٍ تماماً ؟ |
Benimle öyle bir ses tonuyla konuşuyorsun ki sanki sana hayat veren benim ciğerlerimdeki nefes değilmiş gibi. | Open Subtitles | "وتتحدث معي بنبرة مختلفة " ليس وأن تلك الأنفاس التي في" "ضحكاتي أعطتك الحياة |
Baksanıza haline, sanki 30 yıl önce az biraz ünlü değilmiş gibi gelmiş sıraya girmiş. | Open Subtitles | أنظر أليه واقف في الطابور كأنه لم يكن مشهور قبل 30 سنة |