Anahtarı vardı, içeri girdi. Ben de dışarıda bekledim. | Open Subtitles | لقد كانت تملك المفتاح، دخلت هي وأنا بقيت أنتظرها في الخارج |
Ne biliyorsun belki de dışarıda bu kapıdan içeri girecek ve kendimi size açacak cesaretin gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | نعم، ولكن قد اكون منتظرة في الخارج أحاول التحلي بالشجاعة للدخول الى هنا التحدث عن كل شيء |
O ret mektuplarını aldıktan sonra burada kendimi kanıtlamak için ne kadar zaman versem de dışarıda hiç fark etmediğini anladım. | Open Subtitles | بعد أن تلقيت رسائل الرفض أدركت أنني أهدرت الوقت في إثبات نفسي هنا ولم يكن لذلك من أهمية في الخارج |
Tüm söylediği, eğer onunla sabaha karşı saat tam 2'de dışarıda buluşursam, | Open Subtitles | كل ما قاله هو إذاً قابلته في الخارج في الثانية بالضبط |
İkincisi bunun için ödül bile verselerdi, sen yine de dışarıda yerdin. | Open Subtitles | ثانياً، حتى إن كانوا يمنحون جوائز للذين يفعلون ذلك فسوف تأكل بالخارج أيضاً |
O senin hayatını kurtardı, ve şimdi de dışarıda tek başına bizi kurtarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لقد أنقذت حياتك من قبل وهي الأن في الخارج بمفردها تحاول إنقاذ حياتنا |
Meg bana 25 kuruş ver de dışarıda oyuncak uçağa binip göçmen çocukları kıskandırayım. | Open Subtitles | ميج .. أقرضيني 25 سنتاً حتى أتمكن من ركوب لعبة الطائرة في الخارج و أجعل أولئك الأطفال المهاجرين غيورين |
Beyler, sizin de dışarıda yardımınız gerek. | Open Subtitles | ايها السادة ، انني احتاج الى مساعدتكم في الخارج |
Belki de dışarıda olmanın içeride olmak kadar serbest olmadığını keşfedersin. | Open Subtitles | ربما ستكتشف عندما تكون في الخارج. إنها ليست بتلك الحرية كما كانت في الداخل. |
Bunu yapabilecek tek kişi de, dışarıda bekleyen polis. | Open Subtitles | والشخص الوحيد القادر على ذلك هو الشرطي الموجود في الخارج |
Oda kötü sayılır yine de dışarıda gecenin çiyinde ıslanmaktan iyidir. | Open Subtitles | . و الغرفة أيضا , أفضل من البقاء في الخارج و التبلل بسبب ندي الليل |
Ben de melek değilim. Ben de hem işte hem de dışarıda yanlış adamlarla takıldım. | Open Subtitles | لست ملاك لدينا أعمال في الخارج وأعمال في الداخل |
Belki de dışarıda bir yerlerde olduğunu düşünüyorum ve eğer öyle ise onu bir gün görmeyi umuyorum. | Open Subtitles | أفكّر أنّه ربّما يُوجد في الخارج بمكانٍ ما، وإذا كان كذلك، فإنّي آمل أن أراه يوماً ما. |
O sığınakta 20 adam olmalı. 20 de dışarıda var. | Open Subtitles | لا بدّ من إنّ هنالكَ 20 رجلاً داخل ذلكَ الملجأ و عشرون آخرين في الخارج |
Gelişmeleri bildireceğim ama şu anda ikinizden de dışarıda beklemenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | لكن سأطلبُ منكما أن تبقيا في الخارج من فضلكما |
Gelişmeleri bildireceğim ama şu anda ikinizden de dışarıda beklemenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | لكن سأطلبُ منكما أن تبقيا في الخارج من فضلكما |
Ve biz de dışarıda kaldık ve sonra da tekrar sıraya girmek zorunda kaldık! | Open Subtitles | . و لقد اقفل علينا في الخارج ... و الان يجب علينا ان ننتظر الدور مرة اخرى , لذا |
Belki de dışarıda onu memnun edecek birisini arıyordur. | Open Subtitles | ربما هي في الخارج تبحث عن رجل يمتّعها |
Daha önce de dışarıda uyuduğum çok oldu. | Open Subtitles | لقد نمت في الخارج هكذا عدة مرار من قبل |
İkincisi bunun için ödül bile verselerdi, sen yine de dışarıda yerdin. | Open Subtitles | ثانياً، حتى إن كانوا يمنحون جوائز للذين يفعلون ذلك فسوف تأكل بالخارج أيضاً |